Basit yargılama yöntemine tabi davalarda; 1086 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde dosya ilk kez işlemden kaldırılıp sonrasında dava yenilenmiş ise davacıya 6100 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, bu konuda özellikle önceki kanun zamanında yapılmış işlem gözetildiğinde ve usul hukuku ile hukuki güvenlik hakkı dikkate alındığında 6100 sayılı Kanun uygulanmayarak bir kez daha davayı takipsiz bırakma hak ve olanağı tanınması gerekmektedir. Buna karşılık, 1086 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde açılan davada dosya ilk kez 6100 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işlemden kaldırılmış ise tamamlanmış bir işlemden ve kazanılmış haktan söz edilemeyeceğinden ve usul hükümlerinin hemen uygulanması zorunlu bulunduğundan 6100 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmekte, başka anlatımla, 1086 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde takipsiz bırakılmayan davada davacını 6100 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yalnızca bir kez davayı takipsiz bırakma hakkı bulunmaktadır ve önemle vurgulanmalıdır ki davanın 1086 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde açılmış olması belirleyici değildir.
Davacı asıl tayin edilen duruşmaya gelmediği gibi mazeretini bildirmeyip duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden, bu durumda mahkemece, celsede davacı tarafın duruşmaya katılmamış olması nedeni ile HMK.nun 150.maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece toplanan delillere göre; dosyanın işlemden kaldırıldığı ve bu tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edildiği, hükmü temyiz eden davalı vekilinin dosyada vekaletnamesi mevcut olduğu dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir...
Mahkemece, daha önce açılan ve derdestlik itirazına konu olan dosyanın kesinleştirilmesi için davacıya süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Fındıklı Adliyesi'nin kapatılarak dava dosyalarının Pazar Adliyesi Mahkemelerine gönderildiği ve devredildiği anlaşıldığına göre Pazar Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, yeni bir esas alan dava dosyasından yeni duruşma günü ve yeri usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmeden davacı tarafın katılmadığı gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve işlemden kaldırılan dosyanın 3 aylık yasal sürede yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Süresinde verilen yenileme dilekçesi nedeniyle davaya kaldığı yerden devam edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yasa hükümlerine aykırı olarak dilekçenin süresinde verilmediği kabul edilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Süresi içinde harç ve gider avansının yatırıldığı anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının vefatı ile maddi ve manevi tazminat talep hakkı mirasçılarına geçtiği- Mirasçıların bu hak üzerinde iştirak halinde malik oldukları, iştirak halindeki mülkiyette, davaya devam edilebilmesi için ya terekeye temsilci atanması ya da tüm mirasçıların davaya dahil edilmeleri gerektiği- Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği- Usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan davanın sonuçlandırılmasının doğru olmadığı-
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, hakimin her aşamada re'sen dikkate alması gerektiği, bu durumda kira sözleşmesi nedeniyle kiracı şirket hakkında takip ve dava açılması ve hüküm kurulması gerekirken kiracı olmayan, sözleşmeyi şirket temsilcisi olarak imzalayan kişi hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerektiği-