İİK.'nun 97/17. maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davalarının ancak istihkak davasına karşılık olarak açılabileceği- Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davası, taraflarca takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, açılmamış sayılması ile meydana gelen sonuçların ortadan kalkacağı ve geride bağımsız olarak açılmış tasarrufun iptali davası kalmış ise de, karşılık dava olarak açılmayıp, ayrı dava olarak açılan iptal davalarının İcra Mahkemesince görülemeyeceği-
Taraflar arasındaki birleştirilen genel kurul kararının iptali davası-
Temlikin geçerli olabilmesi için borçlunun rızası şartının bulunmadığı- Geçerli bir temlik sözleşmesi ile alacağı devralan istihkak davası davalısı (karşılık tasarrufun iptali davasının davacısı) şirket, davaya müdahale talebinde bulunarak değil, asıl alacaklının yerine geçerek duruşmaları takip etmek istemiş, oturumlara kabul edilmiş, hatta dava işlemden kaldırıldığında yenileme talebi de kabul edilmiş olduğundan, davayı süresinde yenilemek isteyen karşı davacı vekiline belirlenen yeni duruşma gününün tebliğ edilerek duruşmaları takip etme olanağının tanınması gerekirken bu işlem yapılmadan dosyanın  işlemden kaldırılması ve üç aylık sürenin sonunda da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
İcra mahkemesine şikayet yoluyla yapılmış olan başvurularda; taraflar gelmeseler bile mahkemece gereken kararın verilmesi gerekeceği; mahkemece önce “dosyanın işlemden kaldırılması” na, sonra da “davanın açılmamış sayılması” yönünde karar verilemeyeceği-
HMK. mad. 150/2 (HUMK.md.409/1) gereğince davalının davayı takip edeceğini bildirdiği, mahkemece yargılamaya devam edilerek gösterilen davalı tanıklarının dinlenmesi, değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Müracaata bırakılan istihkak davası hakkında mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiş olmakla, ortada açılmış bir istihkak davası bulunmadığından, “mukabil dava olarak İİK’nun 97/XVII uyarınca açılmış olan tasarrufun iptali davasının görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde tasarrufun iptali davası yönünden dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine” karar verilmesinin gerekeceği-
Yenileme dilekçesinin süresi içinde verildiği ve yenileme koşulları gerçekleştiğinden, dosyanın ele alınarak mahkeme esas defterine yeniden kaydının sağlanması ile taraflara HUMK. mad. 409 uyarınca tebligat yapılarak davanın esasına girilmek suretiyle gösterildiği takdirde tarafların delillerinin toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Borca itirazın mutlaka duruşmalı incelenmesi gerekeceği-
İİK. m. 264 uyarınca, borçlunun icra dairesine yaptığı itirazın alacaklıya tebliğ edilmemiş olması halinde, bu maddede itirazın iptali davası açılması için öngörülen 7 günlük hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı-
Davacı vekilinin, kendisine usulünce bilgi verilmeyen 23.12.2008 günlü oturuma katılamaması doğal ve haklı; ancak mahkemenin bu oturum işlemden kaldırılmasına karar verilen dava dosyası üzerinden üç ay geçirilmek suretiyle HUMK. mad. 409 gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin doğru olmadığı- Davanın yeniden esasa alınarak, taraflara yeni duruşma gününün tebliği ile gelişecek yargılama sürecine göre karar verilmesi gerektiği-