Mahkemece 25.09.2013 tarihinde 10:55 saatinde dosyanın duruşmasının yapılarak davacının mazeretsiz duruşmaya gelmediğinden bahisle davanın takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği, sonrasında da davanın 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılması yönünden hüküm kurulduğu, bu durumda mahkemece anılan mazeret üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece,HMK'nun 150 /5 maddesi gereğince Davanın Açılmamış Sayılmasına karar verildiğine ve davalı taraf da kendisini vekille temsil ettirdiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi gereğince davalı lehine vekalet ücreti verilmesi gerekeceği-
Karşı davacı vekilinin duruşmaya katılmamış olması nedeni ile HMK.'nun 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, celsede davacı tarafın duruşmada hazır olmaması sebebi ile HMK.nun 150.maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
6100 Sayılı HMK.nun 150/1 maddesinde; usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, hükmü, aynı Kanunun 320/4. maddesinde; basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılacağı-
İhtiyati haciz isteyen T. Halk Bankası'nın harçtan muaf olduğu, harç yatırılmadığı gerekçesiyle koruma tedbir talebinin kabul edilmemesi doğru olmayıp, bu tür bir talepte uygulanması mümkün bulunmayan HMK'nın 150. maddesine göre ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak açılmamış sayılma kararı verilmesinin de hatalı olduğu-
Mahkemece, sözkonusu kararın infaz edilip edilmediğinin araştırılması ve tefrik edilen dava, bu dava için bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenilmesi, açılan davalar sonucu davacı kiracının bir borcu varsa güvence parasından mahsup edilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı kooperatif ile davacı arasındaki davanın yazılı yargılama usulüne tabi bir dava olduğu- Her bir davalı yönünden farklı yargılama usullerinin uygulanmasının gerekli olduğu hallerde tefrik kararı verilerek davalılar hakkındaki davaların ayrı ayrı görülmesi gerektiği- Hakkında basit yargılama usulünün uygulanması mümkün bulunmayan kooperatif hakkında da basit yargılama usulü uygulanarak HMK. mad. 320/4 uyarınca davanın açılmamış sayılma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava önce davacı mirasçı tarafından tereke adına açılmış, dava sırasında durum anlaşılınca terekeye temsilci atanmış, davaya bir diyeceği olmadığını bildirip sonra davayı takip etmediğinden,terekeye temsilci atanmakla davayı açan mirasçının takip yetkisi kalktığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların usulüne uygun şekilde davet edilmiş olmadığı, mahkemece, hükmün temyizi sırasında alınması gereken yeterli gider avansının alınmamış olmasının, davacının aleyhine sonuç doğuracak şekilde değerlendirilemeyeceği, bu nedenle olayda davanın açılmamış sayılması koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği-