Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında öldüğü ancak mirasçıları tespit edilmediği için ölmüş kişinin adı belirtilerek mirasçıları adına tespit edildiği ve tapunun bu şekilde oluştuğu hallerde kayıt malikinin ölü olan şahıs değil mirasçıları olacağı-
Zilyetliğin niteliği ve ekonomik amaca uygun olup olmadığı, taşınmazın tamamı mı yoksa bir kısmı üzerinde mi zilyet olunduğu konularında taşınmazda keşif yapılması ve taşınmazın hava fotoğraflarının çekilmesi ve bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacı tarafa süre ve imkan verilerek 4721 sayılı TMK'nun 713/2. maddesindeki hangi hukuki sebebe dayanıldığının açıklattırılmasının, o hukuki sebebe göre taraf teşkilinin sağlanmasının ve taraflara bu konudaki varsa tüm delillerinin sunulması için süre ve imkan tanınmasının ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasında muristen kalan taşınmazların murisin sağlığında çocukları arasında paylaştırılıp paylaştırılmadığı, böyle bir paylaşım söz konusu değil ise, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında ve tüm mirasçıların katılımı ile tereke paylaşımının yapılıp yapılmadığı konusu uyuşmazlık noktası teşkil ettiği, bu konuda gerekli araştırma ve inceleme yapılmasının zorunlu olduğu-
TMK. mad. 713/2 uyarınca açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaların kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesinin de mümkün olduğu- Davanın başarıya ulaşması halinde gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri, gerekse tapu iptali ile tescil davalarında kayıt malikinin mirasçılarının harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları-
Dava konusu yerlerin Hazine adına idari yoldan tapuya bağlandığı 08.05.2007 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı hususu üzerinde durulmasının gerekeceği-
Süresi neye ulaşırsa ulaşsın mera toprağının imar-ihya, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün bulunmadığı, kaldı ki, mera nitelikli bir yerin sürülerek tarım arazisi haline getirilmesinin zilyetlik yoluyla iktisabına sebep teşkil etmeyeceği-
Mahkemece, davalıların tutunduğu tapu kaydının ve varsa yazılı dayanağının merciinden tüm tedavülleri ve dayanak belgeleri ile getirtilmesinin, mahallinde öncelikle haritasının mümkün olmadığında tapusunun teknik ve yerel bilirkişiler huzuruyla zemine uygulanmasının, taraf tanıklarından zilyetlikle ilgili bilgiler alınmasının, tüm bu bilgi, belge ve belirlemelerin, keşfi izlemeye infazı sağlamaya elverişli ölçekli kroki ve rapora yansıttırılmasının gerekeceği-
Kural olarak tescil harici bırakılan taşınmazların devletin hüküm ve tasarruf altındaki yerlerden olduğu, imar-ihya edilmeleri ve diğer koşulların gerçekleşmesi halinde zilyetlikle kazanılmalarının mümkün olduğu-
Paftada yol olarak bırakılan parsel içerisinde A harfiyle gösterilen yerler bakımından davacının aralıksız çekişmesiz malik sıfatı ile 20 yıllık zilyetliğinin olup olmadığının araştırılıp belirlenmesinin gerektiği, bu yönde, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki koşulların araştırılıp belirlenmesinin zorunlu olduğu-