Davacı vekili, ıslah dilekçesiyle davasını öncelikle TMK 713/2 maddesindeki olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik hukuksal nedeni ile tapu iptali ve tescil, yerinde görülmemesi halinde TMK 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil, bu isteklerinin de yerinde görülmemesi halinde sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri gereğince iyi niyetle yapılan masrafların tazmini isteminde bulunmuş ise de, Mahkemece, dayanılan hukuki sebeplerden haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenine değer verilerek davanın reddi cihetine gidildiği, ıslah ile belirtilen hukuki nedenler yönünden değerlendirme yapılmadığı, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, öncelikle taraf teşkilinin sağlanması amacıyla ölü olduğu anlaşılan murisin mirasçılarının belirlenmesi, bu hususta davacıya süre ve imkan tanınarak Hazine hasım gösterilmek suretiyle veraset belgelerinin temin edilmesi, mirasçılarının tespiti halinde, davanın mirasçılara karşı yöneltilmesi, kayıt maliklerinin mirasçısının bulunmadığının tespiti halinde, TMK'nun 501 maddesi gereğince tereke devlete kalacağından olağanüstü zamanaşımı ile kazanılmasının mümkün olmadığının düşünülmesi, mirasçılarının tespiti halinde iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Yürürlüğünün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihinden önce açılmış bulunan davalar bakımından maliki 20 yıl önce ölmüş ve o tarihten dava tarihine veya kayıt maliki adına bulunan tapu kaydının intikal gördüğü tarihe kadar diğer kazanma koşulları yanında 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür davalar bakımından kazanılmış (müktesep) hakkın kabulü gerekeceği, uyuşmazlığa konu yapılan tapu kaydı; malikin ölüm tarihinden itibaren 20 yıllık kazanma süresi geçtikten sonra intikal görmüş ise bu tür intikal gören kaydın hukuken bir değer taşımayacağı ve intikal maliklerine herhangi bir hak bahşetmeyeceği, yine dava açmamış ancak; Anayasa Mahkemesi'nin verdiği yürürlüğünün durdurulması karar tarihi olan 17.03.2011 tarihinden önce hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun da kabulü gerekeceği, bu gibi hak sahiplerinin 17.03.2011 tarihinden önce veya sonra dava açmalarının bir öneminin bulunmadığı-
Tapu malikinin mirasçıları davada taraf sıfatını aldığından Hazine'ye karşı husumet yöneltilemeyeği-
Tapulu taşınmazların kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmesinin mümkün olmadığı, sadece bunun istisnalarından birisini, TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan hukuki sebeplere dayalı olarak açılan davaların oluşturduğu-
Her ne kadar, dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderilmeden evvel bir kısım kurumlara yazılar yazılarak imza örneği sorulmuş ise de; taraflara murisin parmak izini taşıyan belgelerin bulunabileceği yerleri bildirmeleri için süre ve imkan tanınması, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca tanzim edilen raporda bahsedilen kurumlardan araştırma yapılması, parmak izi taşıyan belgelerin getirtilerek dosyaya eklenmesi, tüm bunlar temin edildikten sonra dosyanın tomarıyla birlikte Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek dosya üzerinde yapılacak inceleme sonucu parmak izinin murise ait olup olmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu'nun ilgili biriminden rapor istenmesi gerekeceği-
Elbirliği mülkiyetinde taksim olmadığı takdirde bir mirasçının zilyetliği diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağından mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik işleyemeyip olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile hak iktisap etmenin mümkün olmadığı-
Mahkemece; dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıkların HMK'nun 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, davacının zilyetliğinin hangi tarihte başladığının ve ne şekilde devam ettiğinin, zilyetliğinin kendi nam ve hesabına mı yoksa tapu maliki olan davalının izni ile mi gerçekleşip gerçekleşmediğinin tanıklardan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, zilyetliğin ilk başlangıç tarihinin somut olay ya da tarihlerle saptanmaya çalışılması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nın 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, yine keşife katılacak teknik bilirkişilere taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşı, cinsi ve sayısı ile diğer bir kısım muhdesatların niteliği ve sayısı belirtilmesi suretiyle infaza ve denetime elverişli basit kroki düzenlettirilmesi, Yargıtay ve Dairemiz'in devam eden kökleşmiş uygulamalarına göre tapu kaydının intikal gördüğü 2004 yılına kadar davacının zilyetliğinin mülkiyeti kazanmaya yeterli olacak şekilde ekonomik amaca uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği-
Mahkemece yazılı gerekçe ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de bozma ilamına uyulmakla davacı yararına kazanılmış hak oluştuğu gibi tapu kayıt malikinin mirasçılarının tespiti yönünden davacı tarafa süre ve imkan verildiği, davacı vekili tarafından süresinde ...... Sulh Hukuk Mahkemesi ....... Esas sırasında kayıtlı davanın açıldığı ve bu dava sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verildiği halde ....... Sulh Hukuk Mahkemesi ........ Esas sayılı davanın sonucu beklenmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davanın reddinin doğru olmadığı-