Tapu kaydının iptali istenen malikler A. oğlu H., İ. karısı Havuş, S. karısı N.e ve M. karısı G.naz'ın tanınan ve bilinen kişiler olup, TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı kazanma koşullarının gerçekleştiğini kabule olanak bulunmadığı-
Usûle aykırı şekilde taraf teşkili yapılmadan ve kadastro tespitine göre sahibi olan kişiye ya da mirasçılarına davaya karşı cevap hakkı tanınmadan yargılamaya devam olunarak sonuçlandırılmasının hatalı olduğu- Hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, mahkemenin tarafları dinlemeden, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usûlüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremeyeceği-
Dava konusu taşınmazın tapuya tescil tarihi olan 24.01.1967 günü itibariyle pay malikinin mirasçılarının ölmüş olduğu, anılan parselin tapuya tescil tarihinde murisin başkaca mirasçısı bulunmadığı, davanın açıldığı tarihe kadar TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan 20 yıllık sürenin dolduğu anlaşıldığından ve bu süre içerisinde tapu kaydının intikal görmediği, dosya arasındaki kayıtlarla sabit olduğundan, TMK.nun 713/1-2. fıkralarında yer alan kazanma koşulları ve süresinin davacı yararına gerçekleştiği- Dava konusu taşınmazın tapuya tescil tarihi olan 24.01.1967 günü itibariyle 1/3 pay maliki ölü kişinin sağ olan mirasçılarının olduğu, 1/3 pay maliki ölü kişinin mirasçılarından birinin ise 11.03.1998 tarihinde öldüğü, tapuya tescil tarihi itibariyla terekenin elbirliği hükmüne tabi olup, tescil tarihinde sağ olan mirasçılarından en sonuncusu ölene kadar tapu malikinin sağ olduğunu kabul etmek gerektiği, dava tarihi olan 13.10.2006 itibariyle 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı- Tapu iptali ve tescil davalarınında kural olarak kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına yöneltilerek açılacağı-  Kayıt malikinin mirasçılarının bulunmaması halinde Hazinenin TMK.nun 501. maddesi gereğince son mirasçısı olarak davada yer alabieceği- Hazine kayıt maliki olmadığından, hükmün esasını temyiz etmesinde de hukuki yararının bulunmadığı- Davacı taraf davayı açarken Hazineyi davalı gösterdiğinden, mahkemece Hazine'ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-  TMK'nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davalarn, TMK'nun 713/2. maddesindeki yollama nedeniyle, aynı maddenin diğer fıkralarında yazılı koşullara tabi olması gerektiği ve "tescil davası" sözcüğünün 1. ve 2. fıkraya göre açılacak davaları da kapsadığının kabulü gerektiği ve buna göre iptal ve tescil isteği nedeniyle davada taraf durumunu almış bulunan kayıt malikinin mirasçıları davalıların harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı- 
3402 s. K. mad. 30/2 gereğince, gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi Kadastro Mahkemesi'ne ait olduğuna, öte yandan aynı Yasa'nın 26/son ve 27/1 maddeleri uyarınca taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiği tarihten itibaren tutanağın kesinleşmesine kadar kadastro mahkemesi görevli olarak belirlendiğine ve görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her hal ve aşamasında resen gözönünde bulundurulmak gerektiğine göre, mahkemece, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiği-
Tapu kaydı, tapulama tutanağındaki açıklamalara ve dayanak tapu kayıtlarına göre; kayıt maliki tapu kütüğündeki bilgilerden kim olduğu anlaşılan ve bilinen kişi olup, davacı lehine TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı kazanma koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmadığı-
TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan; “…maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan…” hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1–2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin davada; mahkemece yapılacak iş, davanın öncelikle dava konusu taşınmazda tapuda nizalı payların kayıt malikleri olan O., N., Mutuş kızı A. ve E.'ye yöneltilmesi gerektiği; bu kapsamda, anılan şahısların sağ olup olmadıklarının ve vefat etmiş iseler varsa mirasçılarının kesin bir biçimde saptanabilmesi için bu kişilerin hasımlı (hasım Hazine olmak üzere) veraset belgelerinin alınıp dosyaya konulması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması; mirasçılık belgesine göre belirlenecek yöntem ile taraf teşkili sağlanarak davanın yürütülmesi, tebligatlar yönünden 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin gözönünde tutulması, dava dilekçesi, hüküm ve bozma ilamının O., N., Mutuş kızı A. ve E.'ye vefat etmiş iseler varsa mirasçılarına tebliğ ettirilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra işin esasına girilerek davacı ve davalı Hazine vekilinin talepleri konusunda bir hüküm kurulması gerektiği-
Mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada, yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin ilk hükmünün temyizi üzerine Dairemizce davada taraf teşkilinin sağlanmasının gerekliliği noktasından yapılan bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili, kayıt malikleri "Safiye ve Ş.'in " veraset belgelerinin alınması için Tokat Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açtıkları dava sonucunda, bu kişilerin tüm aramalara rağmen mirasçılarına ulaşılamadığından mirasçısız öldükleri kabul edilerek, mirasçılarının Hazine olduğunun tespitine ve mirasın Hazine'ye aidiyetine karar verildiği ve Hazine'nin bu sebeple davada taraf olarak yer aldığından, TMK. mad. 501'e göre mirasçı bırakmadan öldüğü alınan veraset belgesi ile belirlenen "Safiye ve Ş.'e" ait payların (ileride ortaya çıkabilecek mirasçıların istihkak davası açma hakları saklı kalmak kaydıyla) Devlet'e intikal ettiği- Kanunen Devlete kaldığı belirlenen taşınmazlarının kazandırıcı zamanaşımı ile iktisabı ise mümkün bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği- 
Tapu kaydı, tapulama tutanağındaki açıklamalara ve dayanak tapu kaydına göre; kayıt maliki F. kızı Mahdume'nin tapu kütüğündeki bilgilerden kim olduğu anlaşılan ve bilinen kişi olup, davacı lehine TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı kazanma koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmadığı-
Tapu iptali ve tescil davalarının kural olarak, dava, kayıt malikine, kayıt maliki ya da malikleri ölüyse mirasçılarına yöneltilerek açılabileceği- Davada kayıt malikinin mirasçıları taraf olarak yer almadığı, mirasçıların davada taraf sıfatını almış olmasına rağmen davaya yasal hasım olduğu gerekçesiyle Hazine de dahil edildiği- TMK’nun 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında ancak kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK’nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla dava Hazine’ye yöneltilerek açılacağı veya daha sonra bu durumun anlaşılması halinde anılan madde gereğince dava Hazine’ye yöneltileceği- Mirasçılar davada taraf sıfatını almış olduğuna göre Hazine'nin eldeki davada husumeti bulunmadığından, davalı Hazine yönünden davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiği- 
TMK. mad. 713/2 uyarınca açılan davaların öncelikle kayıt malikine, ölü ise mirasçılarına yöneltilmesi, bu kişilerinde tespit edilememesi durumunda, gerek tapu sicilinin tutulmasından sorumlu olması ve gerekse TMK. mad. 501 uyarınca son mirasçı sıfatıyla Hazine aleyhine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerektiği- Davanın tapu kaydında düzeltim davası olmadığı anlaşıldığından, davalı olarak gösterilen Tapu Sicil Müdürlüğü'ne husumet yöneltilemeyeceği gibi, davacının sonradan davaya dahil ettiği kişilerin de eldeki davada pasif husumet ehliyetleri bulunmadığı gözetilerek; davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-