Kazanmayı sağlayan zilyetlik, harici satın alma, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK'nin 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına-
. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; TMK'nın 713/2. maddesinde yer alan "…aynı koşullar altında maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan…" nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği ilişkin eldeki davada, kayıt maliki "Refia"nın tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılabilen bir kişi olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacılar yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı-
Tapu kaydı ve tapulama tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu ve dayanak tapu kayıtları ve vergi kaydında ismi bulunan, tanınan ve bilinen kişilerden olduğu anlaşıldığından TMK’nın 713/2. maddesinde belirtilen "…maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan.." kişi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı-
Dosya içeriğine göre, dava dilekçesinde dava değerinin ............ TL olarak gösterildiği ve bu miktar üzerinden harçlandırıldığı, mahkemece dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri tespit edilmeden ve tespit edilecek değer üzerinden harç ikmali yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı- Dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle değerleri toplamının dava dilekçesinde gösterilen miktar kadar olmadığı açık olduğundan, mahkemece dava konusu taşınmazların başında yapılacak keşif sonucunda alınacak bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değerinin belirlenmesi gerekirken, yargılama süresince alınması gereken dörtte bir karar ve ilam harcı tamamlanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
7. HD. 15.09.2021 T. E: 360, K: 697-
8. HD. 24.06.2021 T. E: 1941, K: 5490-
Mahkemece, davalılar ... ... mirasçılarına intikal eden hisselerin tapusunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verildiği, ancak, kararda mahkemeyi kabul kararına götüren gerekçeye yer verilmediği, hal böyle olunca; davalılar ... ... mirasçıları yönünden gerekçesiz hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Mahkemece her ne kadar davalı ...'in diğer davalı ... ile birlikte hareket ederek taşınmazın davacı tarafından kendi adına tescilini önlemek amacıyla muvazaalı satış yaptıklarının değerlendirildiği belirtilerek davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiş ise de; hangi gerekçeyle bu kanaate varıldığının belirtilmediği, bu hususta yeterli değerlendirme yapılmadığı, davacı ve davalı tanık beyanlarının kararda yeterince irdelenip tartışılmadığı anlaşılmakla, taşınmazı devralan davalı ...’in TMK’nin 1023.maddesi uyarınca ileri sürdüğü iyiniyet iddiasının tanıkların beyanları doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi, gerekirse tanıklar tekrar dinlenerek, davalı ...’in iyiniyetli olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, iyiniyetli ise terditli talebin göz önüne alınması, iyiniyetli değilse şimdiki gibi karar verilmesi gerekeceği- Gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri ve gerekse iptal ve tescil isteği nedeniyle davada taraf durumunu almış bulunan kayıt malikinin mirasçıları olan davalıların harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları, eksik harcın davacıdan alınmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesinin gerekli olduğu-
Dosya kapsamındaki bilgi, belge, tapu kayıtları, taşınmaz yönünden mahallinde gerçekleştirilen keşif, alınan tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde somut olayda kayıt malikinin 1975 yılında öldüğünün, eklemeli zilyetlikle kazanma süresi ve koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinin, tapu kayıtlarının intikal de görmediğinin sabit olduğu, bu nedenle mahkemece, koşulları oluştuğundan davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmesi, bu tür davalarda taraf durumunu almış bulunan kayıt malikinin mirasçıları olan davalıların harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarının gözetilmesi gerekeceği-
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair kararı yerinde ise de, davacının talebinin hem kadastro öncesi sebebe ve hem de TMK'nin 713/2. fıkrasından yer alan ''maliki 20 yıl önce ölmüş'' nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davası olduğu gözden kaçırılarak, TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan ''maliki 20 yıl önce ölmüş'' nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine yönelik herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığının anlaşıldığı, o halde, mahkemece, TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan ''maliki 20 yıl önce ölmüş'' nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
M.arın zilyetlikle kazanılmayacağı ve özel mülk olamayacağı, bilirkişi beyanlar ve dört tarafı mera olan dava konusu yerin kültür arazisi olarak kabulü mümkün olmadığından davanın reddi gerekeceği-