Dava konusu haczin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan İİK’nin 106. - 110. maddelerine göre, alacaklının haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay içinde satılmasını isteyebileceği, bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı, buna göre, araç üzerindeki haczin, dava tarihi itibariyle düştüğü göz önüne alınarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile ortadan kaldırılmaması halinde, haczin düşmesi sonucunu doğurmayacağı (İBK 16.02.2018 T. 4/1)- İki yıllık yasal satış isteme süresi içerisinde satış talebinde bulunan ve satış avansını yatıran alacaklının haczinin ayakta olduğu-
Satış talebinin, İİK mad. 106 ve 110 uyarınca süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmesi gerektiği- Süresi içinde yapılmış olan satış talebi, alacaklı tarafından bir defa geri alınabileceği, bu durumda, satış talebini geri alan alacaklı ancak, haciz tarihinden itibaren kalan satış isteme süresi içinde yeniden satış isteyebileceği- Satışın durdurulması talebinin, satış talebinin geri alınması niteliğinde olduğu-
İcra ve İflas Kanunu'nda haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olduğu- Buna göre aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen bir yasa hükmünün de bulunmadığı- Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmediği gibi, daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmayacağı- Bu talep daha önceki haciz ve işlemlerden feragat anlamına gelmeyeceği-
Taşınmazlara konulan ilk haciz geçerliliğini koruduğundan ve bu sırada taşınmazlar hacizle yüklü olarak 3. kişiye satılmış olduğundan; mahkemenin hacizlerin düştüğüne ve taşınmazların hacizlerin düşmesinden sonra üçüncü kişi tarafından alındığına ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığı, o halde mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün .......... tarihli kararının iptaline karar vermek gerekeceği-
Kamu alacağı imtiyazlı olup, alacaklısının İİK. mad. 106, 110 uyarınca, 6 aylık ve 1 yıllık sürelerde satış istemesine gerek bulunmadığı- Hakkında herhangi bir şikayette bulunulmayan alacaklının şikayet olunan olarak gösterilmesi ve tebligat çıkarılması, yargılama sonunda da hakkında hüküm kurulmamasının ve yargılama giderinin de birden fazla şikayet olunan olduğu halde hangi şikayet olunandan tahsiline karar verildiği hususuna hükümde yer verilmemesinin hatalı olduğu-
Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile ortadan kaldırılmaması halinde, haczin düşmeyeceği (İBK 16.02.2018 T. 4/1)-
Borçluların icra mahkemesine başvurusu, İİK’nun 106-110 maddeleri gereğince süresinde satış istenmemesi nedeni ile haczin kaldırılmasına ve satış kararının iptaline ilişkin olup, borçlunun şikayeti hakkında İlk derece mahkemesince verilen karar konu itibariyle kesin nitelikte olduğundan, İİK’nun 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin reddi kararının doğru olduğu-
Borçluların icra mahkemesine başvurusu, İİK’nun 106-110 maddeleri gereğince süresinde satış istenmemesi nedeni ile haczin kaldırılmasına ve satış kararının iptaline ilişkin olup, borçlunun şikayeti hakkında İlk derece mahkemesince verilen kararın konu itibariyle kesin nitelikte olduğu-
İİK. mad. 363 uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması için hükmün HMK. mad. 298/3 ve 294/3 uyarınca yazılıp, tefhimi gerektiği- Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile ortadan kaldırılmaması halinde, haczin düşmeyeceği (İBK 16.02.2018 T. 4/1)- Aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasının, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olarak uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimali doğurabileceği-