İcra dosyasının incelenmesinde haciz konulan banka mevduatı mahkemenin de kabulünde olduğu gibi 4081 sayılı Yasa'nın 22. maddesi gereği haczedilemez ise de, haczin konulduğu 23.11.2011 tarihinden sonra İcra dosyasından anılan hesaptaki paranın dosyaya istenmesi yönünde bir işlem gerçekleştirilmediğinden haczin İİK'nun 106-110 maddeleri gereği düştüğünün kabulünün yerinde olduğu-
Satış talebi yapıldığında, icra müdürünün alacaklıdan satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerektiği (İİK. mad. 110)- İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansının depo edilmemesi halinde haczin kalkacağı- İcra müdürlüğünce satış avansı ile ilgili bir süre verilmemiş ve alacaklı satış talebinden sonra satış avansı yatırmış ise, satış talep tarihi olarak satış avansının yatırıldığı tarihin kabulünün zorunlu olduğu- Haciz tarihinden itibaren altı ay olan satış isteme süresi içinde satış avansının yatırılarak satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının altı aylık sürenin geçmesinden sonra yatırıldığı anlaşıldığından, ihale konusu menkuller üzerindeki haczin düşmüş olduğu-
Avans yatırılmadan yapılan satış talebinin geçerli sayılamayacağı- Satış talebinin buna ilişkin avansın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılacağı ve satış isteme sürelerinin bu tariten itibaren hesaplanması gerektiği- Konulan haciz, İİK'nun 110. maddesi gereğince düşmüş olduğundan mahkemece, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği- Gerçek kişi borçluya, satış ilanının, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilebilmesi için, tebliğ tarihi itibari ile adı geçenin adrese dayalı kayıt sisteminde adresinin mevcut olmaması gerektiği-
Alacaklı tarafından, hacizden itibaren 2 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek bir miktar satış avansı dosya yatırıldığından İİK'nun 106-110. maddelerinde düzenlenen sürenin dolmadığı anlaşıldığından, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesine gerek olmadığı; bir başka anlatımla icra müdürlüğünün, kıymet takdirinin yapılmamış olması sebebiyle satış talebini reddetmesi, süresinde satış talebinde bulunulduğu gerçeğini değiştirmeyeceği-
Organize sanayi bölgesinde bulunan katılımcılara yönelik "arsa tahsisi hakkı"nın (4562 s. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu mad. 18) , "ayni" bir hak olmayıp, "şahsi" bir hak olduğu-  Arsa tahsisi hakkı, borçluya ait şahsi bir hak olduğundan, menkul satışında uygulanması gereken bir yıllık süre içerisinde satışın istenilmemesi halinde,  tahsis hakkı üzerindeki hacizler düşeceği (İİK. mad. 106; 110)- Şikayetçi bankanın alacaklısı olduğu ipoteğe konu taşınmazın paraya çevrilmesinden sonra, bakiye ihale bedeli için parsel tahsisi hakkı üzerindeki birden fazla haciz bulunması sebebiyle hazırlanan sıra cetvelinde, şikayetçi bankanın yasal bir yıllık süre sonrasında satış talebinde bulunması sebebiyle hacizleri ayakta olmadığı- İki ayrı sıra cetveline konu bedelin aynı taşınmazın satışı sonucu bakiye ihale bedeli olduğu anlaşılmakla tek bir sıra cetveli düzenlenmesi gerekeceği-
Satışı talep edilen menkullerin yapılan ihalede alıcı çıkmaması üzerine satışın düştüğü, ancak İİK'nun 106. maddesine göre altı aylık yasal süresi içerisinde yeniden satış talebinde bulunulması ve satış avansının yatırılması halinde, ayrıca ayrıca İİK.nun 129/son maddesi gereğince, ikinci ihalede alıcı çıkmaması nedeniyle satış talebinin düşmesinden itibaren 6 aylık satış isteme süresinin yeniden başlayacağı, alacaklının yasal altı aylık süre içerisinde yeniden satış talebinde bulunduğu anlaşıldığından taşınırlar üzerindeki haczin düşmediği, dolayısıyla şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının (İİK. mad. 106 uyarınca) süresinde istenilmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin gerekmediği- İİK. mad. 106 uyarınca taşınırlar için altı ay ve taşınmazlar için uygulanması gereken bir yıllık sürelerin hesabında hacizden itibaren ilk satış talep tarihinin esas alınması gerektiği- Alacaklı vekiline eksik satış avansını yatırmak üzere tebliğ edilen muhtıra içeriğinde ve buna ilişkin tebligat parçası üzerinde eksik avansın 15 gün içinde yatırılması gerektiği şeklinde bir ihtarat bulunmadığı anlaşıldığından, alacaklı tarafından, haciz tarihinden itibaren İİK'nun 106. maddesinde öngörülen yasal bir yıllık sürede satış talep edilerek satış avansı ve muhtıra ile bildirilen eksik avans dosyaya yatırıldığından, satış talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının iptaline yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Cüz’i de olsa satış avansının yatırılmış olması, usulüne uygun bir satış talebinin bulunduğu anlamına geleceği, yatırılan masrafın yetmeyeceği sonradan anlaşılırsa, bunun tamamlanması istenebilirse de, masraf hiç yatırılmamışsa geçerli bir talebin varlığından söz edilemeyeceği- Alacaklıya yüklenen görev, süresinde satış isteyerek avansı yatırmak olup, satış görevi (İİK. mad. 123), icra dairesine yüklenmiş olduğundan, satış ne zaman yapılırsa yapılsın, haciz ve satış talebinin ayakta olacağı- İki yıllık satış isteme süreci içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise haciz düşmeyeceği- Meskeniyet iddiasının kabulünün İİK'nın 106. maddesindeki süreleri durduracağına dair bir düzenleme bulunmadığı- Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenleneceği, aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararın bulunmayacağı ve bu durumda mahkemece, şikayetçinin haczi düştüğünden hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Diğer ica mahkemesi ilamıyla birleşen dosyada şikayet olunanın haczinin düşmediği kabul edilmiş olup hüküm borçlu tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu ilamın asıl dosyada şikayet olunan yönünden bağlayıcı değil ise de, birleşen dosyada şikayetçinin alacağını borçludan temlik aldığı anlaşıldığından, birleşen dosyada şikayetçi yönünden kesin hüküm oluşturacağı ve bu durumda mahkemece, şikayet olunanın haczinin ayakta olduğunun kabulü gerektiği-
Taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca iki yıllık sürede satış istenmemiş ise haczin kalkacağı, öte yandan iki yıllık sürede satış istenmekle beraber alacaklı satış talebini geri alırsa sürenin kaldığı yerden devam edeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-