Tasarrufun iptali davası sırasında alınan ihtiyati haczin, -iptal davası karar tarihine göre- kesin hacze dönüştüğü tarih, satış talebi ile satışın gerçekleştiği tarih gözetildiğinde, şikayetçinin satış talebinin süresinde olmadığı ve satışın şikayetçinin satış talep etme süresi geçtikten sonra yapıldığı anlaşıldığından, şikayetçinin haczinin düştüğü- İİK.nun 107. maddesinde yer alan düzenlemenin satış istemeyen alacaklı lehine uygulanabilmesi için satışın bu alacaklının satış isteme süresi geçmeden yapılmış olması gerektiği-
Alacaklı müşteki süresinde haciz istediği ve satış avansını da yatırdığı halde, talebinin haksız ve yersiz olarak ısrarla reddedildiği açıkça anlaşıldığından, şüpheliler (borçlu ve icra müdürü) hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunduğu-
6 aylık satış isteme süresinin (İİK150/e), COVID-19 nedeniyle "süresi duran" işlemlerden olduğu-
Tasarrufun iptali davasında taşınmazın tapu kaydına "ihtiyati tedbir" şerhi konulması halinde, tasarrufun iptali davasının kabul edildiği tarihin "kesin haciz tarihi" olarak kabul edilemeyeceği- Sıra cetvelinde alacaklıların tapu kaydındaki hacizlerinin ayakta olup olmadıklarının incelenmesi gerektiği- 1 yıllık sürede satış avansı yatırılmaması halinde haczin düşeceği-
İstihkak davasına ilişkin temyiz incelemesinin duruşmalı yapılamayacağı- Gemi bağlama avansı da yatırılırken açıkça dava konusu geminin satışı talep edilmediğinden ve hacizden 6 ay süre geçtikten hacze konu tüm menkul- gayrimenkulün satışı istenerek satış avansı yatırıldığından menkuller üzerindeki haczin istihkak davası açılmadan önce düştüğü, bu durumda davanın ön koşul yokluğundan reddi gerektiği-
Açık arttırma ilanında taşınmazların adresinin yanlış yazılması hususunun satış ilanı tebliğinden itibaren süresinde şikayet konusu edilmesi gerektiği- Satış isteminin varlığını kabul için bu konudaki açık talep yanında satış giderlerinin de yatırılması gerektiği- Satış talebinden önce masraf yatırılmasının, o tarihte satış talebinde bulunulduğu anlamına da gelmeyeceği- Alacaklı vekili tarafından haciz tarihine göre bir yıllık satış isteme süresinde satış talebinde bulunulmuşsa da, satış avansının yasal süre geçtikten sonra yatırıldığı, haciz tarihi ile satış avansı yatırılma tarihi arasında satış isteme süresinin geçtiği, ihaleye konu taşınmazlara tekrar haciz konulduğu görülmüşse de; son haciz şerhinden sonra alacaklı vekili, usulüne uygun ve yasal süresinde satış talebinde bulunmadığından, haczin düşmüş olacağı, satış isteminin varlığını kabul için bu konudaki açık talep yanında satış giderlerinin de yatırılması gerektiği-
Haczin yasal satış isteme süresi içerisinde satış talep edilmemesi ve satış avansının yatırılmaması nedeniyle düştüğü gözetilerek, sıra cetvelinde ilgili parselin satış bedelinin dağıtımı yönünden sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İİK.'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığının şart olduğu- Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği-Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığının kabul edilmesi gerekeceği-Maddi hatanın (hukuki yanılma), maddi veya hukuki bir olayın olup olmadığında veya koşul veya niteliklerinde yanılmayı ifade ettiği-Maddi hataya dayanan bozma kararına uyulması usulü müktesep hak teşkil etmeyeceği-
Haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığının şart olduğu- Şikayet tarihinden önce haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusuz kalması sonucu borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmadığından başvurunun fuzuli yapıldığının kabul edileceği-
Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan istinaf başvuru incelemesinde, İlk Derece Mahkemesi’nin fesih gerekçesinin hatalı olduğu yerinde olarak tespit edilmiş ise de; mahkeme gerekçesi tamamen değiştirilmek suretiyle sonuca gidildiğinden, HMK’nun 353/1-b-2. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, kararın gerekçesinde hata edildiği belirtildikten sonra düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi yerine yazılı şekilde esastan ret yönünde hüküm tesisinin usule aykırı olduğu- Takip dosyası aslının incelenmesinde; ihaleye konu taşınmaza son haczin konulduğu tarih ile alacaklının taşınmazın satışını isteyip satış avansını yatırdığı tarih arasında, İİK’nun 106. maddesinde öngörülen 1 yıllık sürenin geçmediği görüldüğünden, mahkemece borçlunun fesih iddiaları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-