Haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihinden önce düştüğü anlaşıldığından, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmadığı-
Satış talebinin, öngörülen süreler içinde olup olmadığının icra müdürünün re’sen gözetmesi gerekeceği- Satış talebi, bu sürelerden sonra yapılmış ise, reddedilmesi gerekeceği- Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshinin gerekeceği-
Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekeceği- Her ne kadar araştırma yapılarak dosyaya bir takım deliller getirtilmiş ise de, gerek ............ Belediye Başkanlığı' ndan temin edilen eski ve yeni kat irtifakına ilişkin liste ile CD içeriğinin gerekse ............ Tapu Müdürlüğü' nden verilen ........... tarihli müzekkere cevabının iddia edilen hususu netleştirmeye yeterli olmadığı görülmekle; mahkemece, kat irtifakı değişikliği sonrası oluşturulan 128 nolu bağımsız bölümün, değişiklik öncesi mevcut 100 nolu bağımsız bölüme denk gelip gelmediği, gerekirse mahallinde keşif yaptırılmak suretiyle, netleştirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken kesin bilgi içermeyen müzekkere cevaplarına dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekeceği-
İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığının gerektiği- Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği-Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı-İİK’nun 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerekeceği-
Şikayete konu haczin incelenmesinde; dava konusu taşınmaza alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce aynı gün haciz talebinin kabul edilmesiyle haciz konulduğu, haczin konulduğu tarih (02.03.2016 tarihi) itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklı vekilinin 03.03.2017 tarihinde satış talep ettiği (satış avansının aynı gün yatırıldığı) buna göre 03.03.2017 tarihi itibariyle 1 yıllık sürede satış talep etmediğinin açık olduğu, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 21.04.2017 tarihinden önce düştüğü; bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmadığı-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine; birleştirilen dava ise, inançlı işlem ve yolsuz tescil hukuksal nedenlerine, dayalı tapu iptali ve tescil isteği- Yargıtay denetiminin yapılabilmesi bakımından da yerel mahkemenin, kararında gerekçelerini açıkça göstermesi zorunlu olduğu- Birleştirilen davada, çekişme konusu taşınmazların dava tarihindeki keşfen saptanan değeri üzerinden eksik harç ikmal edilmeden yargılamaya devam edilip, karar verilemeyeceği-
İİK'nin 97/8. fıkrası uyarınca dava süresince 106. maddede düzenlenen satış isteme sürelerinin duracağı- İİK’nin 106. ve 110. maddeleri gereğince satış isteme süresi dolmuş olup, mahcuzlar üzerindeki hacizlerin dava açılmadan önce kalkmış olduğu- Her ne kadar davalı alacaklı dava açıldıktan sonra satış talebinde bulunmuş ise de dava açıldıktan sonra talepte bulunulması hacizden itibaren işlemeye başlayan satış süresini kesmeyeceği- Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, herşeyden önce hukuken geçerli bir haciz bulunması olduğu- Bu koşulun bulunup bulunmadığı yargılamanın her aşamasında gerek ilk derece mahkemeleri gerekse Yargıtay tarafından re'sen gözetilmesi gerekeceği-
İİK'nin 97/8. fıkrası uyarınca istihkak davası süresince 106. maddede düzenlenen satış isteme sürelerinin duracağı- Ancak üçüncü kişi tarafından dava açılmadan önce icra dosyası kapsamında süresi içinde davaya konu menkuller yönünden usulüne uygun satış talebi olmadığından, dava tarihi itibariyle İİk.106'daki altı aylık satış isteme süresi dolmuş olup, mahcuzlar üzerindeki hacizlerin dava açılmadan önce kalkmış olduğu- Her ne kadar davalı alacaklı dava açıldıktan sonra satış talebinde bulunmuş ise de dava açıldıktan sonra talepte bulunulması hacizden itibaren işlemeye başlayan satış süresini kesmeyeceği- Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşulun, her şeyden önce hukuken geçerli bir haczin bulunması olduğu- Bu koşulun bulunup bulunmadığı yargılamanın her aşamasında gerek ilk derece mahkemeleri gerekse Yargıtay tarafından re'sen gözetilmesi gerektiği- Mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiği-
Uyuşmazlık, İİK'nun 106 – 110. maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılmasına ilişkin ise de, şikayetçi 3. kişi olup, ilk derece mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığı-
Borçlunun adına kayıtlı taşınmazlardan sadece biri üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için Harçlar Kanunu'nun 23. maddesine uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olduğu-