Satış avansının 15 gün içinde depo edilmesine dair süreye ilişkin kararın alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle verilen sürenin hukuki sonuç doğurmadığı, icra kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, bu halde İİK'nun 110. maddesinde belirtilen alacaklı tarafından satış talep süresi içerisinde istenen avans bedelini yatırdığı anlaşılmakla yasal sürede satış talebinde bulunduğu-
Sıra cetveline ilişkin şikayetin, kendine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği- 6352 sayılı Yasa ile getirilen değişikliğinin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı- Sıra cetveline ilişkin şikayet olunanın haciz tarihleri itibariyle, değişiklikten önceki İİK hükümlerinin uygulanması gerektiği- Bir talepte bulunan tarafın bununla ilgili masrafları peşin olarak vermesi gerektiği- K. takdiri kesinleşmeden satış yapılmamakla birlikte, kıymet takdiri yapılmadan da satış istenebileceği- Bir yıllık satış isteme süreci içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise; o tarihe kadar satış talebinde bulunmayanın, satış talebinde ya da o satıştan kendi dosyası için yararlanma talebinde bulunmasına gerek kalmaksızın haczinin ayakta olacağı- İİK. mad. 106 uyarınca, bir yıl içinde satış talebinde bulunması ve masrafın yatırması halinde, şikayet olunan alacaklı kendisine Yasa ile yüklenen işlemleri yerine getirdiğinden, haczinin ayakta olduğunun kabulü gerektiği; icra müdürünün satış isteme talebinin reddi kararına karşı süreli şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle haczin düştüğü sonucuna varılmasının isabetsiz olacağı-
Ödeme emirlerinin iptaline karar verilmişse de, takibin iptali yönünde verilmiş bir hüküm bulunmadığından, bu kararın ihtiyati haczin kalkmasına yol açmayacağı- İhtiyati haciz için yatırılan teminatın iadesi yönünde talepte bulunulmuş olmasının, teminat iade edilmediği sürece ihtiyati haczin kalkması sonucunu doğurmayacağı-
Mahkemece; işin niteliği itibarı ile duruşma açılması, temyize ekli tapu kayıtları ile mahkemece getirtilen hükme esas tapu kayıtları arasında ortaya çıkan çelişkiyi giderici mahiyette haczin kaldırılması istenen taşınmazların tüm şerh, takyidat ve hacizleri gösterir şekilde ayrıntılı tapu kayıtları getirtilip incelenerek, şikayet tarihi itibarı ile takip dosyasından konulmuş bir haczin bulunup bulunmadığının tespiti ve bu doğrultuda şikayetçinin hukuki yararı olup olmadığı değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünce, taşınmaz üzerine 21.05.2014 tarihinde haciz konulduğu, satışın ise İİK.'nun 106. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre geçirildikten sonra 22.05.2015 tarihinde istendiği ve aynı gün satış avansının yatırıldığı-
İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı ve aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu- Borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaz üzerinde 25.07.2013 tarihinde yeniden haciz konulan haciz yönünden (1 yıllık) satış isteme süresi geçmiş ise de, 21.11.2012 tarihinde konulan haciz yönünden- o tarihte yürürlükte olan İİK'nun 106. maddesi uyarınca- satış isteme süresi, 2 yıl olduğundan ve henüz geçmediğinden, haczin düştüğünden söz edilemeyeceği-
Satış bedelinden 3. sıra iptal edilmiş olsa da, 7. sırada yer alan şikayetçiye intikal edebilecek para kalmayacağından şikayetçinin sıra cetvelinin 3. sırasındaki alacaklıya yönelik şikayette bulunmakta hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveliyle ilgili başlatılan haciz ve satış süreleri, başlatıldığı tarihteki yasa hükümlerine tabi olup sonradan yapılan değişikliklerde belirtilen süreler önceki yasa zamanında başlatılmış süreleri etkilemeyeceği-
Satış isteme süresi, hak düşürücü nitelikte olup, bu sürenin geçmesi halinde haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekeceği- Satışa konu taşınmazların ihtiyati haciz kararına dayanılarak haczedildiği, bu hacze dayalı olarak yapılan keşif sonrası bilirkişi raporu düzenlendiği, bu raporda belirtilen bedelin, feshi istenen ihalede tahmini bedel olarak esas alındığı, iki yıllık satış isteme süresi dolmadan satış talebinde bulunularak aynı gün icra müdürü tarafından belirtilen satış avansını yatırdığı, taşınmaz üzerine ikinci kez haciz konulmuş ise de, ihalenin geçerli ilk hazce dayalı olarak yapıldığı anlaşıldığından, süresinde satışın istenmiş olduğu ve ihalede başkaca bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından, ihalenin feshi isteminin reddi gerekeceği-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının sonuca etkili olmadığı, satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edildiği anlaşıldığına göre, mahkemenin bu yöndeki ihalenin feshi sebebinin yerinde olmadığı-
6352 s. Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceği- 6352 sayılı Yasa değişikliğinin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı-