İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer gösterildiği- Taşınmazın ihale edilmesinden sonraki bir tarihte şikayetçi borçlu tarafından icra mahkemesinde öne sürülen, "ihale konusu taşınmazların KDV.den muaf olduğu halde %18 KDV.li olarak satılmak istenip bu yönde satışa hazırlık işlemleri yapıldığını, satışın durdurulması" talebini içeren iddiaların, adı geçen taşınmaz yönünden, ihalenin feshi talebi olarak nitelendirilmesi gerekeceği- İhalenin feshi isteminin duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra incelenmesi gerektiği-
K. takdirine ilişkin mahkeme kararındaki yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik icra mahkemesi kararının temyiz edilemeyeceği-
Alacaklı anne tarafından kabul edilmeyen ve lehine nafaka takdir edilen küşçük tarafından imzalanan belgenin İİK. mad. 33 kapsamında "ödeme belgesi" olarak kabul edilemeyeceği-
Geçici rehin açığı belgesi verilmesi işleminin ardından konulan hacizlerin kaldırılması işleminin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının temyizi kabil olduğu- Taşınmaza takdir edilen kıymet takdirine göre, alacaklının, ipotekli taşınmazın satışı sonucunda alacağının karşılanmayacağı anlaşıldığından, icra müdürünün rehin açığı belgesi düzenlemesine rağmen yanılgılı değerlendirme ile hacizleri kaldırması işleminin usulsüz olduğu- 1. derecede ipotek alacaklısı olan bankanın, taşınmazın, ipotek bedeli altında satışına muvafakat vermesi halinde de, satış bedeli birinci derecedeki ipotek alacaklısının alacağını dahi karşılamayacağından, şikayetçi ikinci derece ipotek alacaklısının alacağının satış bedelinden karşılanmayacağının kuvvetle muhtemel olduğu ve bu durumda, mahkemece alacaklının "geçici rehin açığı belgesi verilmesi ile birlikte konulan hacizlerin kaldırılması" işlemine yönelik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, temyizi kabil olmayan kararın temyiz yolu açık olarak verilmiş olmasının sonucu değiştirmeyeceği ve temyiz edilmiş olmasının satışı durdurmayacağı-
Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunmasının, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmayacağı- Her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabileceği, takip dosyalarındaki tarafların aynı olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği-
Satışın durdurulmasına ilişkin İcra mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olduğu- Taşınmazlarda İİK'nun 96-97. maddelerinin uygulanamayacağı-
Davalılardan Ş. D., kiracı ...... Tic. Ltd. Şirketini temsilen sözleşmeyi imzaladığından, kiracı şirketin ödemediği kira borçlarından dolayı sorumlu tutulamayacağı, davalı Şirket temsilcisinin takip borçlusu olarak gösterilip aleyhine dava açılması doğru olmadığından, bu davalı yönünden, husumet nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kira borçlarından sorumlu tutulmasının doğru olmadığı- Takibe konu kira alacağı talebinden, Ocak, Şubat ve Mart 2014 ayları kira paralarından dolayı ödemelerin mahsubu ile bakiye 705,00 TL davalı kiracının yasal otuz günlük sürede ödemediği anlaşıldığından, mahkemece bu bedel üzerinden itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına, fazlaya ilişkin itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, İcra Müdürlüğü’nce yapılan 31.10.2014 tarihli hesaba göre, asıl borca, harç, masraflar ve vekalet ücreti gibi alacağın ferileri de ilave edilerek, bulunan toplam alacaktan, ödemelerin mahsubu ile fazla miktarda alacak yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Satış ilanının iptal konusunda verilen icra mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olduğu-