İstihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin parasal sınırı geçmesi gerektiği- Temyiz konusu mahcuzların değeri 5.980,00 TL'nin altında olduğundan, temyiz dilekçesinin reddi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince, süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın HMK’nun 352. maddesi gereği istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın hangi nedenle ‘kesin’ olarak verildiği anlaşılamadığı gibi, ilk derece mahkemesince kesinleşme şerhi verilmesinin de doğru olmadığı-
İİK'na 4949 sayılı Yasa'nın 102. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca da; bu parasal sınır, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı'nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerlendirme oranında artırılması suretiyle uygulandığı; bu şekilde belirlenen sınırların On milyon TL (10,00 TL)'yi aşmayan kısımları dikkate alınmayacağı- Buna göre hesaplama yapıldığında 25.06.2015 yılında icra mahkemelerince verilecek kararların temyiz edilebilmesi için temyizin konusunun, 5.980,00 TL'nin üzerinde bulunması gerektiği-
İtiraza uğrayan alacak miktarı dikkate alındığında, İİK. mad. 363 uyarınca kararın temyizi kabil olduğu-
Takibin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının temyizi kabil olduğu- "İcra müdürlüğünün rehinli araçlardaki yakalama şerhlerinin kaldırılmasına" kararının iptali talep edilmesine karşın, icra mahkemesince, talebe aykırı olarak takibin iptaline hükmedilmesinin usu ve yasaya aykırı (HMK. mad. 26) olduğu-
Borçlunun "alacaklının tasfiye aşamasına girdiği ve ardından tüzel kişiliğinin kalmadığı" ileri sürülerek "aleyhinde yapılan takip işlemlerinin yok hükmünde sayılmasını ve icra müdürlüğü kararının iptalini talep ettiği" şikayetin, İİK. geçici mad. 7 gereğince, uygulanmakta olan 5311 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki İİK'nın 363. maddesi uyarınca, temyizi kabil olduğu-
Süre tutum dilekçesinin tefhim tarihinden itibaren süresinde sunulması, istinaf gerekçelerini içeren dilekçenin ise 10 günlük süre için verilmemesi hainde, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf dilekçesini reddetmeden kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf istemini inceleyip sonucuna göre karar vermesi gerektiği-
İİK. mad. 363 uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması için hükmün HMK. mad. 298/3 ve 294/3 uyarınca yazılıp, tefhimi gerektiği- Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile ortadan kaldırılmaması halinde, haczin düşmeyeceği (İBK 16.02.2018 T. 4/1)-  Aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasının, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olarak uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimali doğurabileceği-
Şikayetin konusu olan icra müdürlüğünün dosyası incelendiğinde; icra emrindeki borçlunun sorumlu olduğu miktar dikkate alındığında, İİK'nun 363. maddesi uyarınca kararın temyizi kabil olduğunun anlaşıldığı-