Teferruatın İİK.nun 83/c maddesi gereğince ipotek akit tablosunda yer alması halinde taşınmazdan ayrı haczinin mümkün olmadığı; borçlu mahcuzların taşınmaz rehni kapsamında teferruat olduğunu ileri sürdüğüne göre ipotek listesinde belirtilmemiş olsa da malın teferruat niteliği ile rehin kapsamında kalıp kalmadığı açıkça tespit edilmesinin gerekeceği, şayet yapılacak inceleme sonucunda şikâyete konu malın teferruat niteliğinde olduğu belirlenirse İİK'nun 83/c maddesi ve TMK'nun 862/1. maddesi uyarınca rehin kapsamında kalacağından ayrı haczinin mümkün olmayacağı-
Dava konusu mahcuzlardan akaryakıt pompaları ile jeneratörün nitelikleri gereği, gayrimenkulden tahrip veya tağyir edilmeden ayrılması mümkün bulunduğundan, taşınmazın bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) değil eklentisi (teferruatı) olarak kabul edilmesi gerektiği- Somut olayda yer altı akaryakıt tanklarının istasyon ile birlikte kiralanacağına ilişkin yerel örf adetin varlığının belirlenemediği- Öte yandan toprağa gömülü akaryakıt tanklarının arza zarar verilmeden ayrılması mümkün olup, her ne kadar bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmamış ise de bu hususun hayatın olağan akışına da uygun olduğu- Hal böyle olunca, mahcuzların mülkiyetinin kime ait olduğunun davacı yanca açıkça ortaya konması gerektiği- Gerek akaryakıt pompalarının ve gerekse yeraltı akaryakıt tankları ile jeneratörün alım satım işlemlerinin ticari işletmeye bağlı bir unsur olmaları nedeniyle faturaya bağlanması gerektiği-
Ortaklığın giderilmesine konu edilmeyen, kamulaştırılması da söz konusu olmayan taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespitinin istenmesinde hukuki yararın olmadığı-
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına sürekli, esaslı ve tamamlayıcı (mutemmum cüzü) nitelikte yapı yapması halinde ödenecek olan tazminatın tutarının mal­zeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişeceği-
Sağlık Bakanlığı’nca Hazine’ye devredilen hastanenin lojman olan kısmının davacı adına tescili mümkün ise ifraz yolu ile, mümkün değil ise davacı idarenin taşınmazda paydaş kılınarak gerçekleşeceği-
Davalı şartnamede zeytinlik vasfında olan taşınmazı açık artırma ile satın aldığına göre, sebepsiz zenginleşen önceki malik olan Hazine 'dir; ancak, şartnamede ağaçların başkasına ait olduğu belirtilmişse yeni malike başvurulabileceği-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılacağı-
Türk Medeni Kanunun 724. maddesi kapsamındaki yapının asıl şeyden ayrı sökülüp götürülmesi mümkün olmayan ve yasanının 684. maddesinde tanımı yapılan bütünleyici parça olduğu, muvafakatnamede verilen yetki ile dava konusu taşınmazı besi ahırı olarak kullanmış olsa bile basit yapı niteliğindeki besi ahırının bütünleyici parça sayılamayacağı-
Bütünleyici parçanın arzın paydaşlarına değil de üçün­cü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermenin mümkün olmayacağı-