Bir kimsenin kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamayacağı-
İmar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekleri-
İmar parseline el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım istekleri-
Taşınmazın üzerindeki yapılar zeminin mülkiyetine tabi olup, zeminde pay sahibi olan davacının, anılan düzenleme gereği yapıda da hak sahibi bulunduğu, binanın ruhsatsız ve kaçak yapılmış olmasının, davacının taşınmazda ve üstünde bulunan binadaki mülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacağı ve bundan kaynaklanan haklarını kullanmasına engel teşkil etmeyeceği, kaçak yapılaşma olgusunun idari mercileri ve idari yaptırımı ilgilendireceği-
Bir kimsenin kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamayacağı, işte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucunun imar parseli malikine karşı yapı sahibinin koruma zorunluluğunu duyduğu-
E.tmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil-
Taşınmazlardaki elbirliği halinde mülkiyet durumu devam ettiği sürece diğer paydaşların malvarlıklarında zenginleşme meydana gelmeyeceğinden zamanaşımı süresinin de işlemeye başlamayacağı-
Davalının binası imar uygulaması sonucu dava konusu imar parseli içerisinde kalmış olup, bu durum kendi arzu ve iradesi dışında gerçekleştiğinden, İmar Kanunu'nun 18/9. maddesi gereğince yapının bedeli davacı tarafından davalıya ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı ya da ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapı ömrünü dolduruncaya kadar davalının kullanma hakkı bulunduğundan, mahkemece İmar Kanunu'nun 18/9 maddesi gereğince davalının dava konusu binayı kullanmakta hakkı olduğu düşünülerek davacının bina dışında hissesinden fazla kullandığı yer yönünden istemin hüküm altına alınması gerekeceği-
3194 sayılı Yasanın 18.maddesi gereğince davalının iradesi dışında idari işleme dayalı olarak tecavüzlü durumun oluştuğu gözetilerek yapının kaim bedelinin davalıya ödenmesi suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerektiği-
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında, davacının kadastral parselde mülkiyetten kaynaklanan hakkının olmadığı dosya içeriği ile sabit olup, sadece parsel üzerinde bulunan kendisine ait yapılardan doğan hakkı bulunup, davalıların-karşı davacıların- mülkiyetten kaynaklanan hakları gözetilerek davalı istemleri olan elatma, yıkım ve ecrimisil istekleri bakımından bir karar verilmesi gerekirken bu hususlarda istemin reddinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-