İİK.nun 278 vd. maddelerinde iptâl edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmamış olduğu, kanunda iptâle tabi bazı tasarruflar içinde genel bir tanımlama yapılarak hangi tasarrufların iptâle tabi olduğu hususunun tayin ve takdirinin hakime bırakılmış olduğu–
Tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlanması halinde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olamayacağından, "dava konusu taşınmazlar üzerine konmuş olan ihtiyati haczin (ihtiyati tedbirin) kararın kesinleşmesine (ya da; kararın kesinleşmesinden bir ay sonrasına) kadar devamına" karar verilemeyeceği–
Basit yargılama usulüne tabi olan iptal davalarına adli tatilde de bakılabildiğinden, adli tatilde geçen günlerin temyiz (ve karar düzeltme) süresine dahil olacağı-
Tasarrufun iptâli davalarında nisbi karar ve ilam harcının takip konusu (aciz vesikasında veya aciz vesikası hükmünde olan haciz tutanağında yazılı olan) alacağın miktarı ile -iptâl edilen- tasarrufa konu taşınır/taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinden hangisi az ise o miktar üzerinden hesaplanacağı–
Tasarrufun iptali davasının, aile hukukundan kaynaklanan bir dava olmaması nedeniyle, bu davanın "aile mahkemesi"nde değil, "genel mahkeme"de görülebileceği–
Satışın salt borcun doğumundan sonra yapılmış olması halinde iptal şartları oluşmamışsa tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği- Mahkemece öncelikle mevcut delillere göre tasarrufun iptalinin gerekip gerekmeyeceğinin araştırılması ve sonucuna göre tasarrufun iptali davası yönünden karar verilmesi, tasarrufun iptali davasının sonucuna göre de davacı 3.kişinin istihkak davası hakkında karar verilmesi gerektiği-
İİK.nun 278 vd. maddelerinde iptâl edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmamış olduğu, kanunda iptâle tabi bazı tasarruflar içinde genel bir tanımlama yapılarak hangi tasarrufların iptâle tabi olduğu hususunun tayin ve takdirinin hakime bırakılmış olduğu–
Borçlu davalıdan satın alan üçüncü kişi ile borçlu davalının kardeş olma ihtimali olduğundan nüfus kayıtlarının getirtilmesi gerektiği- Yerinde yapılan keşif sırasında bilirkişi tarafından düzenlenen ve taşınmazların tasarruf tarihindeki gerçek değerlerini belirleyen raporda taşınmazlar ayrı ayrı satıldığı halde her bir taşınmazın değeri ayrı ayrı belirlenmemiş olduğundan, taşınmazların değeri birlikte hesaplandığı ve böylece İİK.nun 278. maddesinin olayda uygulama yeri olup olmadığı hususunun değerlendirilmemiş olduğu- Üçüncü kişi konumundaki davalıların borçlunun mali durumu ile alacaklılara zarar verme kastının bulunup bulunmadığı yönünde de bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu- Üçüncü kişi konumundaki davalılar ile borçlu davalı arasında arkadaşlık, akrabalık, komşuluk, iş ortaklığı gibi yakın ilişki olup olmadığının araştırılarak borçlu davalının mali durumu ile alacaklılara zarar verme kasıtlarının olup olmadığının incelenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Basit yargılama usulüne tabi olan iptal davalarına adli tatilde de bakılabildiğinden, adli tatilde geçen günlerin temyiz (ve karar düzeltme) süresine dahil olacağı–