Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının reddine ilişkin kararın yargıtayca bozulması halinde menfi tespit davası sonucunda verilecek kararın sonucunun tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece bekletici mesele yapılması gerekeceği - Tasarrufun iptali davalarının amacının; borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak" olduğu–
Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücretinin "takip konusu (aciz vesikasında veya aciz vesikası hükmünde olan haciz tutanağında yazılı olan) alacak miktarı" ile -iptal edilen- "tasarrufa konu malın, tasarruf tarihindeki değeri"nden hangisi az ise o miktar üzerinden taktir olunacağı–
İİK.nun 278 vd. maddelerinde iptâl edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmamış olduğu, kanunda iptâle tabi bazı tasarruflar içinde genel bir tanımlama yapılarak hangi tasarrufların iptâle tabi olduğu hususunun tayin ve takdirinin hakime bırakılmış olduğu–
Temlikin iptali istemiyle açılan tasarrufun iptali davalarında, mahkemece “temlik alacaklısı davalı-üçüncü kişinin borçludan gerçekten alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne kadar alacaklı olduğu” hususunun gerekirse tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak araştırılması gerekeceği-
Aynı tasarruf için, aynı kişiler hakkında birden fazla iptal davası açılmış olması halinde, bunların birlikte görülmesi gerekeceği, ancak farklı tasarruflar hakkında farklı davalılar aleyhine açılmış olan iptal davalarının birlikte görülmesinin zorunlu olmadığı-
Tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlanması halinde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olamayacağından, "dava konusu taşınmazlar üzerine konmuş olan ihtiyati haczin (ihtiyati tedbirin) kararın kesinleşmesine (ya da; kararın kesinleşmesinden bir ay sonrasına) kadar devamına" karar verilemeyeceği–