Tasarrufun iptali davasının -delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden sonra- "feragat" nedeniyle reddine karar verilmesi halinde, mahkemece Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca "nisbi oranda" tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Tasarrufun iptali davasının aynı ortak nedenle -örneğin; aciz vesikası sunulmamış olması (dava koşulunun yokluğu) nedeniyle- reddedilmiş olması halinde, davalılar yararına "tek vekalet ücreti" hükmedilmesi gerekeceği–
Mahkemece dava konusu her taşınmaz için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekeceği- bedele dönüşme şartlarının tezahür edip etmediği belirlenmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmemesi gereği-
Tasarrufun iptali davalarının amacının; borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak" olduğu- Yapılan haciz işlemleri sırasında tutulan haciz tutanaklarından ve  alınan aciz belgesinden borçlunun aciz halinde olduğunun belirlenmiş olduğu- Taşınmazı borçlu davalıdan satın alan üçüncü kişinin taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında alacaklı davacının asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi gerektiği- 
"Dava şartı"nın gerçekleşmemiş olması nedeniyle (örneğin"hak düşürücü süre", "husumet", "kesinleşmiş geçerli bir icra takibi bulunmaması", "davacının davalı borçluda bir alacağı bulunmaması", "borcun, tasarruftan önce doğmuş olması", "aciz belgesi bulunmaması" vb. nedenlerle) iptâl davasının reddedilmesi halinde -Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/II. maddesi uyarınca- davalı lehine "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Aleyhine açılan tasarrufun iptali davasına karşı verdiği cevap dilekçesi ile "uygulanan hacizler nedeniyle manevi tazminat davası" açmış olan davalı üçüncü kişinin bu davasının -aralarında bir irtibat bulunmayan- tasarrufun iptali davası ile birlikte görülemeyeceği (bu davanın asıl davadan ayrılıp, müstakil bir dava olarak incelenmesi gerekeceği)–
Davacı tarafından "davalı borçlu tarafından yapılan tasarrufların BK'nun 18. maddesi uyarınca, olmadığı taktirde İİK'nun 277 vd. maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi"nin istenmiş olması nedeniyle, -HUMK. 76'ya (şimdi; HMK. 33'a) göre- olaya uygun yasa maddelerini uygulamak ve hukuki nitelendirmeyi yapmak gerekirken, ayrı ayrı açılmış iki dava varmış gibi karar verilemeyeceği–
Kural olarak "cebri icra yoluyla yapılmış olan satışlar (ihaleler) hakkında" iptâl davası açılamayacağı, ancak "alacaklısından mal kaçırmak amacına yönelik bir (muvazaalı) alacak-borç ilişkisi yaratılarak, takip yapılmak suretiyle gerçekleştirilen ihaleler hakkında iptâl davası açılabileceği–