Kardeş olan davalı borçlu ile üçüncü kişi arasındaki tasarrufun İİK. mad. 278/3-1 ve 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak, düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanacağı-
Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde karar ilam harcının nispi olarak takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerekeceği-
Tasarrufun iptali istemine ilişkin davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeni ile alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olduğu; bu niteliği itibariyle ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmadığı-
Tasarrufun iptali davalarında İİK. mad.  281/7 uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceğinden ve şikayetçinin borçlu aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin, şikayet olunan alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasından önce olduğundan, şikayetçi hacizlerinin daha önce kesinleştiği ve şikayetçinin sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiği-
Borçlu ile lehine tasarrufta bulunduğu kardeşi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu- Başka borçluların malvarlığı bulunsa da, hakkında iptal davası açılan borçlunun aciz halinin tespiti gerektiği ve borçlu adına kayıtlı motorsiklet dışında başka bir malvarlığı bulunmadığı ve anılan araç üzerinde de rehin ve davacıdan önce başka iki haciz daha bulunduğu anlaşıldığından, davalı borçlunun evinde yapılan haczi kabil malı bulunmadığını belirleyen haciz tutanağının İİK mad. 105 kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği-
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaların nitelikleri itibari ile ticari davalardan sayılamayacağı, davanın genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasında, görevin genel mahkemelere ait olduğu-
Davacı alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine yapılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edildiği ve icra takibinin durduğu; itirazın iptali istemiyle alacaklı davacı tarafından açılan dava sonucunda itirazın iptaline karar verildiği, verilen kararın ise borçlu tarafından temyiz edildiği, bu durumda mahkemece itirazın iptali davasının sonucunun beklenileceği ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak eşine tedbir nafakası bağlattığı ileri sürülerek nafakanın iptali veya indirilmesine ilişkin açılan tasarrufun iptali davasında aile mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinin isabetli olduğu-
İflasın açılmasından sonra davacı alacaklıya davayı takip yetkisi verilip verilmediğinin anlaşılamadığı, bu nedenle mahkemece ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise dava takip yetkisinin davacı alacaklıya devredilip devredilmediğinin araştırılacağı, dava takip yetkisi alacaklı davacıya devredilmemiş ise iflas idaresinin usulüne uygun biçimde davaya dahil edileceği, daha sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-