Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerektiği- Ticari hayatta çeklerin de bono gibi vadeli, ileri tarihli kullanıldığı- Mahkemece, bilirkişiye davacı, dava dışı şirket ve borçlunun ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak dava konusu çekin davalı borçlu tarafından dava dışı şirkete hangi döneme ilişkin ticari ilişki nedeniyle ve ne zaman verildiği, yine bu şirket tarafından da davacı şirkete hangi döneme ilişkin ticari ilişki nedeniyle ne zaman verildiği konusunda ek rapor alınması ve ek rapor sonucuna göre borcun doğumunun tespit edilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilinin sağlanmasının amaçlandığı- Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibi davalı üçüncü kişi gözükmekte ise de, ilk sözleşmeden sonra 8 kat 9 kata çıkarılmış, yine sözleşmeye göre, bazı bölümlerin müteahhide verilmesi kararlaştırılmış olup diğer arsa sahiplerine yapılan intikaller dosyada mevcut olmadığından, kat sayısının artması durumunda dava konusu bağımsız bölümün halen arsa sahibine ait olup olmadığı, önce borçluya devredildikten sonra yeniden geri dönmesi konusunda tereddütler bulunduğundan, mahkemece uzman bilirkişi aracılığı ile borçlu ve arsa sahipleri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi, tadilat metni, diğer arsa sahiplerine düşen ve adlarına tescil edilen bağımsız bölümler dikkate alınarak dava konusu bağımsız bölümün davalıya üçüncü kişiye mi yoksa borçlu şirket adına mı olması gerektiği yönünde rapor alınması gerektiği-
Dava konusu taşınmazın dava dışı kişiye satıldığı ihalenin kesinleştiği, ipotek alacaklısı bankaya ödeme yapıldığı, ihale bedelinden arta kalanın üçüncü kişi davalıya yatırıldığı anlaşıldığından, bu miktar çelişkili olduğundan, icra müdürlüğüne yazılarak dava konusu taşınmazın takip dosyasındaki satış nedeniyle ödenen miktar sorularak ödenen bu miktarın eldeki davanın davacısının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak (faiz uygulanmadan) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 278/2 uyarınca, edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğu ve bu durumda 3.kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceği- Adi şekilde düzenlenmiş ve her zaman temini mümkün olan belgeyle gerçek değerinin ödendiğinin ispatlanamayacağı-
Aciz belgesinin, tasarrufun iptali davası açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulabileceği- Mahkemece borçlu adına kayıtlı ve davacı tarafından haciz konulan dört taşınmazın kıymet takdirinin yapılması, üzerindeki haciz miktarlarının ilgili icra müdürlüklerinden sorulması, yine mirasçılar adına kayıtlı ve davacı tarafından haciz konulan araçların trafik kayıtlarının istenerek üzerinde başka hacizler var ise anılan hacizlerde gözetilerek kıymet takdirlerinin yapılması dolayısıyla borçlunun aciz halinde olup olmadığının belirlenerek aciz halinde olmadığı takdirde davanın önkoşul yokluğundan reddine; aciz halinin kabulü durumundaysa, diğer önkoşullarda incelenerek dava konusu tasarrufların İİK'nun 278, 279 ve 280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 s.K. mad. 28/1,2 ve 30 gereğince iptale tabi olduğu- Takip konusu borcun 2009 yılı 1 aydan 2010 yılı 12 aya kadar olan döneme ilişkin olup 2009 yılı 5 aya kadar olan borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olduğu, dava konusu 26.5.2009 tarihli tasarrufun, 26.5.2009 tarihine kadar olan davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi, ayrıca 6183 s. K. uyarınca açılan iptal davasında davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği-
6183 s. AATUHK'nun 24 vd. maddeleri gereğince prim alacağından kaynaklanan alacağa ilişkin açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davanın iş mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Alacaklı, İİK.'nun 257. vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz müessesiyle elde edilmek istenilen sonucu, tasarrufun iptali davası ile elde etmiş olduğundan, davacının artık bu ilama dayalı olarak İİK.'nun 257. maddesine göre ihtiyati haciz istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Borcun ödenmesi nedeniyle feragat edilmesi halinde, davaya sebebiyet verdiği anlaşılan davalının harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarının genel yetki kurallarına göre davalının ikametgahı mahkemesinde görüleceği ve -kesin yetki kuralı söz konusu olmadığından- davalılar tarafından yetki itirazında bulunulmaması halinde, mahkemece davanın esasına girilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği-