Usulünce ilanlar yapılmadan, davalı şirketin iflasına karar verilmesinin hatalı olduğu- İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplanmasına kadar olan masraflardan sorumlu olup, mahkemece bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesinin istenmesi gerektiği- Davacıya iflas avansı yatırtılmadan iflas kararı verilemeyeceği-
İflas talebinin ilanına ilişkin metin içeriğinde "duruşma gün ve saatine yer verilmeden" yargılamanın sürdürülmesi ve hüküm kurulması halinde, müdahillerin adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenme hakkı kısıtlanmış olacağı-
İtirazın kaldırılması ve iflas davalarının öncelikle davacının alacaklı, davalının ise borçlu olduğuna ilişkin bir maddi hukuk yargılamasını, sonrasında şartların mevcudiyeti halinde borçlu-davalının iflasına karar verilmesini gerektiren davalardan olduğu- İflas kararını ancak davalının muamele merkezi mahkemesinin verebileceği (İİK.m.154)- Bu kuralın, iflas kararı verilmesi konusundaki devlet egemenliği ilkesi açısından hüküm ifade ettiği-
Dava, davalı şirketin iflası istemine ilişkin olup yargılama devam ederken 09.10.2014 tarihinde davalı şirketin ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği anlaşıldığından, öncelikle davacı tarafa ihya davası açarak davalı şirketin ticaret siciline tescilinin sağlanması için yetki ve süre verilmesi gerekeceği-
Davalı şirket temsilcisinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu fotokopi belgelerden dava tarihi itibariyle davalı şirket muamele merkezinin “İstanbul” olduğu anlaşılmış ise de buna ilişkin sunulan belgelerin onaysız fotokopiler olduğu ve yargılama sırasında da mahkemece değerlendirilme imkanı bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece ilgili belgelerin asıl ya da onaylı örneklerinin ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden getirtilerek ve kesin yetki hususu da göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İflas yoluyla adi takipte iflas ödeme emri bizzat davalı şirkete tebliğe çıkarılmış ancak tebliğ işlemi gerçekleştirilemediğinden iade edilmiş, borçlu vekili tarafından verilen mal beyanı dilekçesinde iflas ödeme emrini tebellüğ ettiklerini bildirmiş ise de, iflas ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmemesi sebebiyle davalı borçlu hakkında kesinleşmiş iflas yoluyla takip bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafça, yapılan işler kapsamında avans ödemeleri yapıldığı iddia edilmiş ve taraflar arasındaki sözleşmelerle bu husus teyid edilmesine rağmen belirlenen ücretten avans ödemelerinin sonuç ödemeden mahsup edilmemesinin hatalı olduğu-
Depo emri çıkarılması üzerine davalı tarafça depoya konu bedel ödenmiş olduğundan, mahkemenin, ödeme sebebiyle iflas davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Davalı, dava tarihinde davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesi gereğince tahkim şartı bulunduğu, bozma ilamında belirtilmesine rağmen İngiltere ve Galler Kanunları yönünden hiç bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, rapor alınıp ayırca borcun ödenip ödenmediği de araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dosyada davalı tarafça yatırılan mevcut gider avansı kullanılmak suretiyle davalı asile vekillikten çekilme dilekçesi tebliğ edilmeden savunma hakkını kısıtlayacak şekilde asil ve vekillerin yokluğunda duruşma yapılıp karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı-