Alacaklının «itirazın kaldırılması»nı istemesinden sonra, borçlunun itirazından vazgeçmesinin, borçlu aleyhine ve alacaklının itirazın kaldırılması isteminden vazgeçmesinin, alacaklı aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmemesini gerektirmeyeceği–
Borçlunun itirazı ile durmuş olan takibin devamını, alacaklının mahkemeden alacağı «itirazın iptali» ilamını veya icra mahkemesinden alacağı «itirazın kaldırılması» kararını icra dosyasına ibraz ederek sağlayabileceği (buna karşın; borçlunun açtığı «senet iptali davası»nın reddine ilişkin ilamı icra dosyasına ibraz ederek itirazla durmuş olan takibin devamını sağlamayacağı)–
İşletme giderleri ile ilgili kat malikleri kurulu kararının takip konusu yapılabilmesi için ilgilisine tebliğine gerek bulunmadığı, kararın alındığı andan itibaren geçerli olduğu–
Alacaklıyı korumak amacıyla kabul edilmiş olan BK. 84 (şimdi; TBK. mad. 100) uyarınca, icra takibine konu olan borcuna mahsuben borçlu tarafından yapılmış olan kısmi ödemelerin (icra dosyasına veya haricen alacaklıya ödenen taksitlerin) -ayrıca, alacaklının talep koşulu aranmaksızın- önce «işlemiş faiz» ve «icra masrafları»na mahsup edilmesi gerekeceği-
Borçlunun itirazında (ihtiyati haczin uygulanması sırasında), borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını sadece «ödeme» olgusuna dayandırmış olması halinde, «itirazın kaldırılması» aşamasında, takip dayanağı belgenin İİK. 68/I’de öngörülen belgelerden olup olmaması»nın önem taşımayacağı ve icra mahkemesinin (tetkik merciinin), belgenin niteliği üzerinde durmadan sadece «ödeme» savunmasını araştırması gerekeceği–
Ödeme emrinin icra mahkemesince iptalinden sonra alacaklının -itirazın kaldırılmasını isteme süresini kaçırmamak için- yaptığı «itirazın kaldırılması» başvurusunun hemen red edilemeyeceği, icra mahkemesinin önceki iptal kararının kesinleşip kesinleşmediğini araştırarak, sonucuna göre karar vermesi gerekeceği–
Borçlunun ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası tarihinden önce nafaka borcuna mahsuben yaptığı ödemelerin -«ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi» ile ilgili olmaları nedeniyle- ara kararı ile istenen nafaka borcuna mahsup edilemeyecekleri-
«Takipte istenen faizin kanun, usul ve mevzuata aykırı olduğunu» ileri süren borçlunun, «faize faiz istendiğini» de ileri sürmüş sayılacağı–