Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca gider ve avans payının tamamını gününde ödemeyen kat malikinin, ödemede geciktiği günler için aylık % 10 oranında gecikme tazminatı ödemek zorunda olduğu (kat malikinden, % 10’dan fazla gecikme tazminatı istenebilmesi için kat malikinin önceden bunu kabul etmiş olmasının zorunlu olduğu, çoğunlukla alınmış -borçlu kat malikinin katılmadığı- kat malikleri kurulu kararının yeterli olmadığı)–
Aciz belgesinde "müflisin alacağı kabul etmediği"nin belirtilmiş olması halinde, bu belgenin "68/I niteliğindeki belgeler"den sayılmayacağı–
Kredi sözleşmesinin taraflarına (borçlulara ve kefillere) gönderilen «hesap özetleri»ne, bunlar tarafından «bir ay içinde» itiraz edilmemiş olması halinde, hesap özetinin -itiraz etmeyen kişi için- «İİK’nun 68. maddede yazılı belge» niteliğini kazanacağı ve hesap özetindeki «alacak miktarı» ile «faiz oranı»nın kesinleşeceği–
Borçlunun itirazında (ihtiyati haczin uygulanması sırasında), borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını sadece «ödeme» olgusuna dayandırmış olması halinde, «itirazın kaldırılması» aşamasında, takip dayanağı belgenin İİK. 68/I’de öngörülen belgelerden olup olmaması»nın önem taşımayacağı ve icra mahkemesinin (tetkik merciinin), belgenin niteliği üzerinde durmadan sadece «ödeme» savunmasını araştırması gerekeceği–
Kefalet tarihinden sonra icra kefilinin temerrüde düşmesi halinde, temerrüt faizi uygulanacağı–
Kira sözleşmesinde 'kiracının, stopaj ve eklentileri kiralayana ayrıca ödeyeceği'nin kararlaştırılmış olması halinde, kiralayanın kiracı hakkında sözü edilen stopaj ve eklentilerin ödenmesi için icra takibi yapabileceği–
İcra inkâr tazminatına itiraz edilen «asıl alacak» üzerinden hükmedileceği («Asıl alacak» + «işlemiş faiz»in toplamı üzerinden hükmedilemeyeceği)–
İcra mahkemesince, «alacağın tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılama yapılmasına bağlı olduğu»nun saptanması halinde, «görevsizlik kararı» değil, «itirazın kaldırılması isteminin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
İİK. 68’de -tıpkı; 67, 68a, 168a ve 170’de olduğu gibi- tazminat talebi için bir süre öngörülmemiş olduğundan, son oturumda dahi tazminat istenebileceği, bu konuda «iddianın (savunmanın) genişletilmesi yasağı»nın söz konusu olmayacağı–
Alacaklının «itirazın kaldırılması»nı istemesinden sonra, borçlunun itirazından vazgeçmesinin, borçlu aleyhine ve alacaklının itirazın kaldırılması isteminden vazgeçmesinin, alacaklı aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmemesini gerektirmeyeceği–