Alacaklının takip dayanağı yaptığı belgenin İİK. nun 68/I maddesinde öngörülen belgelerden olmamasına rağmen, borçlunun borç ilişkisini kabul edip, “borcun ödendiğini” icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde ileri sürmesi halinde itirazın kaldırılması aşamasında alacaklının artık İİK. nun 68/I maddesinde belirtilen bir belgeye dayanmış olup olmadığının önem taşımayacağı, “borcu ödediğini” İİK. nun 68/I maddesindeki nitelikteki belgelerlerle ispatlayamayan borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kısmi itirazın kaldırılması talepleri yönünden icra mahkemesince “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
İİK. nun 68/son maddesi uyarınca, alacaklının itirazın kaldırılması istemini esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde “borçlunun kötü niyetli olup olmadığı” üzerinde durulmaksızın, alacaklının talebi doğrultusunda alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Yabancı para alacaklarında, alacaklının seçim hakkını kullanarak alacağını “takip tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası’ na çevirerek takibine geçmesi halinde” bu alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince “vade tarihinden takip tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz uygulanması” gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan senetleri İİK. nun 68/I maddesinde yer alan ve alacaklıya itirazın kaldırılması olanağını tanıyan belgeler niteliğinde olması halinde, bu senetlere dayalı olarak yapılmış olan kambiyo senetlerine dayalı takibin icra mahkemesince iptal edilmiş olmasının, alacaklının genel haciz yoluyla takip yapmasına engel teşkil etmeyeceği-
İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin sadece “takip dayanağı belgenin İİK. nun 68/I maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmaması” nedeniyle, işin esası incelenmeksizin reddedilmesi halinde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Alacaklı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini başka şekilde öğrenmiş olsa bile, borçlunun itirazı kendisine tebliğ edilmedikçe, İİK. 264/II, c:2’deki 7 günlük sürenin işlemeye başlamayacağı–