İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin sadece “takip dayanağı belgenin İİK. nun 68/I maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmaması” nedeniyle, işin esası incelenmeksizin reddedilmesi halinde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Her ne kadar Bakırköy 29. Noterliği’nin 30.07.2007 tarihli imza sirkülerinden borçlu Ada Yönetimi’nin temsil ve ilzamının en az iki imza ile mümkün olduğu anlaşılmakta ise de borçlu vekilinin çek bedelinin ödendiği iddiasının, borcun kabulü niteliğinde olduğundan, takip dayanağı çekte borçlu adına atılmış tek imza bulunmasının sonuca etkili olmadığı-
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 138/4 maddesi uyarınca; fonun alacaklı olduğu ve İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı-
Kamu düzenine ilişkin 4077 SK. nun 10. maddesi uyarınca tüketici kredisi kefili hakkında doğrudan doğruya takip yapılmayacağı (bu nedenle hesap kat ihtarına süresinde itiraz edilmemesinden dolayı hesap özeti borcunun İİK. nun 68/b maddesi gereğince kesinleştiğinden söz edilmeyeceği)-
Anonim şirketlerin temsili usulünün, ana mukavelede özel temsil koşullarının kabul edilmiş olup olmamasına göre değişeceği; anonim şirketlerde “kanuni temsil usulü” ve “ana sözleşmeye göre temsil usulü” olmak üzere iki temsil usulünün söz konusu olduğu-
Tüketici kredilerinden dolayı, asıl borçlu hakkında başlatılan takip sonuçlandırılıp takip semeresiz kaldıktan sonra, kalan alacak için kefil hakkında takipte bulunulabileceği-
Alacaklının, yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararının bulunmayacağı-
Yetkiye itirazı kaldırılan borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gibi, faize itiraz halinde de tazminata hükmedilemeyeceği-
Takip talebinde istenilen faiz oranı ile ilgili talep aşılmamak kaydıyla takipten sonraki dönemde işleyecek faizin kademeli olarak değişen oranlara göre icra müdürlüğünce belirlenmesi gerekeceği-