Alacaklının, yabancı para alacağını Türk parasına çevirerek, bunun tahsilini istediği durumlarda; takip konusu alacağa, 3095 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca, “vade tarihinden itibaren” yasal faiz oranlarına göre faiz hesaplanması gerekeceği-
İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin sadece “takip dayanağı belgenin İİK. nun 68/I maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmaması” nedeniyle, işin esası incelenmeksizin reddedilmesi halinde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Takip talebinde istenilen faiz oranı ile ilgili talep aşılmamak kaydıyla takipten sonraki dönemde işleyecek faizin kademeli olarak değişen oranlara göre icra müdürlüğünce belirlenmesi gerekeceği-
Geçerli bir yönetim kurulu kararına dayanmaksızın temsilci olarak tayin edilen kişilerin yapacağı işlemlerin geçersiz olacağı-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı sözleşmenin, karşılıklı taahhütleri içeren bir sözleşme olması halinde, icra mahkemesince “alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu alacağın, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan bir alacak olmayıp, borçlunun haksız yere kendisinden tahsil ettiğini iddia ettiği ücrete yani sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanması halinde BK. nun 73. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 89) uygulanmayacağı-
Genel yetkili yerde takipte bulunma hakkı olan alacaklının kredi sözleşmesinde öngörülen yetkili yerde –borçlunun da tacir sıfatını taşıması koşuluyla (HMK. m.17)- takipte bulunabileceği, bu nedenle borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Süresi içinde bankaya ibraz edilmiş –ve borçlusu tarafından hakkında zamanaşımı itirazında bulunulmamış olan- çekin, İİK’nun 68/I maddesinin kapsamındaki belgelerden olduğu-
Adi ortaklıklarda, ortaklığı idare yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlemlerin, ortakları üçüncü kişilere karşı eşit olarak sorumlu kılacağı-