İflasın ertelenmesi davasındaki ihtiyati tedbir kararında, "icra takibi yapılmamasına veya yapılacak takiplerin iptali"ne ilişkin bir hüküm mevcut olmayıp, açılmış ve açılacak takiplerin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından mahkemece, alacaklı tarafından başlatılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Eşya ve taşınmazın aynından doğan vergilerin rehinli alacaklardan da önce tahsil edilecekleri (6183 s. K. mad. 21/2, İİK. mad. 206/I ) -Motorlu Taşıtlar Vergisi, aracın aynından kaynaklandığından rüçhanlı olarak sıra cetveline kaydedilmesi gerektiği-
İİK. mad. 206 uyarınca, işçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatlarının birinci sırada yer alacağı- Sürelerin hesaplanmasında alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği sürenin hesaba katılmayacağı- Davacının alacağının iflas kararından önceki 1 yıl içinde tahakkuk etmediği, davacının alacak için icra takibi yaptığı, ancak dava açmadığı, İİK'nın 206. maddesinde, sadece davanın açılması halinde sürelerin hesaplanmayacağının belirtildiği-
Takibe konu ilamın, ücret, kıdem ve ihbar tazminatı alacağı ve fer'ilerine ilişkin olup, İİK. 'nun 206. maddesindeki alacaklardan olduğu, iflasın ertelenmesi davası devam ederken verilen tedbir kararının bu alacağı kapsamadığı-
Şikayetçinin, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 166/2. maddesi kapsamında rüçhanlı olduğunu ileri sürdüğü bu alacakların icra takibinin asıl alacak kısmını oluşturduğu, İİK'nın 138/3. maddesinde ifade edilen vekalet ücretinin sırf bu takibe ilişkin giderler içerisinde yer alan vekalet ücreti olduğu, şikayetin konusunun, İİK'nın 138/3. maddesinde düzenlenen vekalet ücreti olmayıp, sıra cetvelinde şikayetçiye ayrılan vekalet ücreti alacağına ilişkin sıraya yönelik olduğu-
Kendisine sıra cetveli tebliğ edilmeyenin, davalıları hasım göstererek müstakil ve sıra cetvelindeki tüm alacağı konu alan bir dava açmak yerine, davaya aslen müdahale etmeyi tercih etmesi durumunda, sıra cetveline konu alacak üzerinde değil, sadece davaya konu edilen alacak tutarı üzerinde hak ileri sürebileceği, sıra cetvelinde ayrılan pay dava konusu olmadığından, bu tutar hakkında hüküm kurulmasının asli müdahaleye ilişkin düzenlemeye aykırı olduğu- Kamu borcu için gösterilen mallar üzerine haciz konulması suretiyle bunların teminatlandırılmasının mümkün olduğu ve bunlar hakkında cebrî icraya devam edilebilmesi için teminat gösterenden ödeme talep edilmesi gerektiği- Davalı Vergi Dairesinin kamu icra takibine devamla taşınmazın satışını yapması söz konusu olmadığından, başkası tarafından satışı yaptırılan taşınmaz için ödeme ihtarı göndermesinin beklenemeyeceği ve böyle bir ihtimalde, bu gerekliliğin yerine getilmediğinden söz edilerek alacaklının teminattan mahrum bırakılamayacağı, bu durumun, ipotek veren üçüncü kişiye, TMK. mad. 887 uyarınca ihbarda bulunmayan ipotek alacaklısının; bir başka icra dosyasından satış yapılması halinde rehin hakkından yoksun bırakılamayacağına ilişkin ilkeye paralel değerlendirilmesi gerektiği- Kamu alacaklarının hacze iştiraki ile buna ilişkin paylaştırmanın İİK.'nun 206. maddesinin değil, -sonradan yürürlüğe giren- 6183 s. AATUHK.'nun 21/1. maddesinde göre garameten yapılması gerektiği-
İflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı gereğince borçlu tarafın takibin iptali talebi üzerine, icra takibinin iptali kararı yerine mahkemece takibin durdurulması kararı vermesi gerektiği-
İİK. mad. 283. maddesi gereğince tasarrufun iptali davası sonucunda davayı kazanan alacaklının alacağı satış bedelinden ödendikten sonra kalan paranın borçluya değil üçüncü kişiye iade edileceği, diğer alacaklıların artan bu parayı haczettiremeyecekleri, bir alacaklının açmış olduğu iptal davasında verilen iptal kararından yalnızca dava açan alacaklının yararlanacağı, diğer alacaklıların aynı tasarrufun iptali için ayrı dava açmak suretiyle tasarrufun kendi alacakları yönünden iptalini sağlayabilecekleri-
Sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) hakkında verilen hükmün tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 günlük yasal süre (İİK. mad. 164) geçirildikten sonra temyiz edilmesi halinde temyiz isteminin reddi gerekeceği- İflas sıra cetveline itiraz davalarının süreye tabi olup, sürenin sıra cetvelinin İİK. mad. 166'da gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlayacağı, davacının, İİK. 223'e göre tebliğe elverişli adres göstermesi ve gerekli masrafı avans olarak yatırılması halinde, sürenin kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanacağı- Mahkemece sıra cetvelinin Ticaret Sicil Gazetesi ve müflisin muamele merkezinin bulunduğu yerde yayınlanan yerel gazetede yayınlanıp yayınlanmadığı konusunda araştırma yapılması gerekeceği-
İş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat alacaklarının , sıra cetvelinin 1. sırasında yer aldığı-