Şikayete konu sıra cetvelinde, müflisin, şikayet olunan vergi dairelerine olan borçlarının 3. sıra imtiyazlı alacaklar olarak yer almasında hukuka aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İİK.’nun 206. maddesindeki düzenlemenin işçiyi koruma amaçlı olduğu, maddede ‘iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık sürenin alt sınır olarak’ öngörülmüş olduğu, ‘iflasın ertelenmesinden en fazla bir yıl öncesine ilişkin ve erteleme süresinde doğan işçi alacakları’nın bu madde kapsamında kabul edilmesi gerekeceği, aksi halde iflasın ertelenmesi süresinde tek geçim kaynağı ücreti olan işçinin korumasız bırakılmış olacağı-
İİK.’nun 206. maddesindeki düzenlemenin işçiyi koruma amaçlı olduğu, maddede ‘iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık sürenin alt sınır olarak’ öngörülmüş olduğu ‘iflasın ertelenmesinden en fazla 1 yıl öncesine ilişkin ve erteleme süresinde doğan işçi alacakları’nın bu madde kapsamında kabul edilmesi gerekeceği, aksi halde iflasın ertelenmesi süresinde tek geçim kaynağı ücreti olan işçinin korumasız bırakılmış olacağı-
Şikayet edene ait adli ve idari para cezalarından kaynaklanan alacakların amme alacağı niteliğinde olduğundan, aynı yasanın 21. maddesi gereği imtiyazlı olarak 3. sıraya alınması gerektiği-
Mahkemece, haciz tarihleri ve sırası dikkate alındığında sıra cetvelinde ve müdürlük işleminde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, davanın İİK’nun 16. maddesindeki 7 günlük yasal süreden sonra açıldığı, kaldı ki pay cetvelinin sıra cetveline göre düzenlendiği, sıra cetvelinde davacı kurumun alacağının 4. sırada gösterildiği, sıra cetvelinin de itiraz edilmediğinden kesinleşmiş olduğu, açılan davanın yasal süreden sonra açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle süresinde olmayan şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Takibe konu iş kazasından doğan manevi tazminat alacağının da İİK.'nun 179/b maddesinde sayılan imtiyazlı alacaklardan olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 179/b maddesi uyarınca, iflasın ertelenmesi kararı üzerine, İİK.’nun 206. Maddesinin “birinci sırası”nda yazılı alacaklar için haciz yolu ile takip yapılabileceği, bu madde de yazılı bulunan “iflasın açılmasından önceki bir yıl” ifadesiyle kastedilen sürenin “iflasın ertelenmesi halinde, erteleme kararının verildiği tarihten önceki bir yıl” olduğu-
Borçlunun talebi üzerine iflasın ertelenmesine karar verildiği, İİK'nun 206/1. maddesi kapsamında kalan alacaklarla ilgili takipler ve rehinli takipler hariç olmak üzere, borçlu hakkındaki tüm takiplerin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, Vergi Dairesi alacaklarıyla ilgili olarak tedbir kararından sonra haciz konulduğu, bu durumda, sıra cetveline konu alacaklardan yalnızca şikayetçinin alacağıyla ilgili olarak takip sürdürülebilir nitelikte olduğu, Vergi Dairelerinin alacağı kamu alacağı olsa da anılan tedbir kararı uyarınca takibin devam ettirilmesi ve haczin paraya çevrilmesi mümkün olmadığı, aksi düşünüldüğünde tedbir kararının kapsamının daraltılmış olacağı, buna göre tek yürütülebilir haczin, şikayetçi alacağı için başlatılan icra takibiyle ilgili konulduğu gözetilerek, buna göre hüküm kurulması gerektiği- Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, şikayete konu müdürlük işleminde alacaklı tarafın vergi dairesi olduğu, bozma ilamından önce husumet itirazının ileri sürülmediği ve taraf teşkili ile karar verildiğinden husumet itirazı yerinde görülmeyerek şikayetin kabulü ile müdürlük işleminin iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu-