Cebri artırmaya konu olan aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu ödenmeden ihale alıcısı adına tescili dahi mümkün olmadığı- 6183 s. K. mad. 21/2 ve İİK. mad. 206/I uyarınca da, eşya ve taşınmazın aynından doğan vergilerin rehinli alacaklardan da önce tahsil edileceklerinin açıkça hükme bağlandığından ve motorlu taşıtlar vergisi, aracının aynından kaynaklandığından rüçhanlı olarak sıra cetveline kaydedilmesi gerektiği-
Kayıt kabul davalarında tahsile değil, iflas tarihine kadar oluşan alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinileceği, mahkemece davacının iflas tarihine kadar oluşan işçi alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken iflastan sonra işleyecek faiz miktarının da kayıt ve kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
6183 s. K. mad. 21/1 uyarınca; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı- Bu hüküm kamu alacaklarının ilk hacze iştirakleri yönünden özel bir düzenleme olduğundan, İİK. mad. 206'nın  kamu alacaklarının hacze iştirak etmesinde uygulanmayacağı- Kamu alacağının hacze iştiraki açısından kamu alacağının niteliği ve ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, kamu alacağının ve ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği- İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazların, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m.100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremeyeceği- Şikayet olunanın haczinin ilk haciz olduğu tespit edildiğine göre, bedeli paylaşıma konu aracın satımına ilişkin dosyadan aracın satış tarihi belirlendikten sonra, şikayetçinin haczinin satıştan önce konulmuş olduğunun tespiti halinde ilk hacze iştirak etmesi gerektiğinin kabulü, satış tarihinden sonra konulmuş olduğunun tespiti halinde ise bu gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara karşı ileri sürülmesinin mümkün olduğu, bu duruma, ilk kesin haczin belirlenmesi ve İİK'nın 100. madde koşulları var ise İİK'nın 206. maddedeki imtiyazlı alacaklıların ilk hacze iştirak edip edemeyecekleri saptanarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekeceği
İİK'nın 206. maddesinin kamu alacaklarının hacze iştirak etmesinde uygulanmayacağı, kamu alacağının hacze iştiraki açısından kamu alacağının niteliği ve ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, kamu alacağının ve ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği- İİK'nın 106. maddesi uyarınca, iki (şimdi; bir) yıllık satış isteme süresinde avans yatırılarak satış isteminde bulunulmuş olmakla, şikayet olunanın haczinin düşmeyeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla çeke dayalı olarak yapılan takipte, çekten kaynaklanan alacağın 'işçilik alacağı' olduğu iddiası geçerli bir delille ispatlanamamış olup ödeme emrinde takibe konu çeklerin iş ilişkisinden kaynaklanan ücret alacağına istinaden verildiğinin belirtilmesinin takibin şekline göre borçlu aleyhine hukuki sonuç doğurmayacağı, taraflar arasında işveren işçi ilişkisinin bulunduğunun ispatlanmış olduğu kabul edilse de, bu durum takibe konu çeklerin İİK. mad. 206 gereğince 1. sırasındaki alacaklara ilişkin olduğunu göstermeyeceği, borçlunun bu yönde bir kabulü de bulunmadığına göre iflasın ertelenmesi tedbir kararı uyarınca takip yapılamayacağı-
Kamu alacağının hacze iştiraki açısından ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği- Kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre konulan hacizlere iştirakin, kural olarak mümkün olmadığı- Kanunda haczin yenilenmesi adı altında bir düzenleme bulunmadığı, yenilemenin eski haczin devamı olmayıp, konulduğu tarih itibariyle yeni bir haciz sayılabileceği, ancak 6183 sayılı Yasa'da haciz tarihinden itibaren belli bir sürede satış istenmediği takdirde haczin düşeceğine dair bir hüküm bulunmadığından, süresinde satış istenmese de haczin düşmeyeceği- Mahkemece, şikâyetçi alacağının 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Şikâyetçinin, sıra cetvelinde kendisinden önce gelen diğer alacaklıların sırasına yönelik bir şikâyeti olmamasına rağmen, mahkemece şikâyetin bu alacaklılara yöneltilmesinin ve aleyhlerine hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacakların üçüncü sıraya kaydedileceği (İİK. mad. 206)- Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu mad. 15/3 uyarınca, katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen taşınmazların icra yoluyla satışı halinde öncelikle OSB alacaklarının ödeneceği-
Tebligatın borçlu şirketi temsile yetkili olanların o sırada orada bulunup bulunmadıkları belirlenmeden doğrudan şirketin daimi ve yetkili çalışanı imzasına tebliğ edildiği, tebliğ işleminin bu hali usulsüz olduğu- İİK'nun 206/1. sırasında yazılı alacaklar için erteleme müddetinde takip yapılmasın mümkün olduğu, ancak somut olayda kesinleşmiş bir takip bulunmadığı, takibe konu edilen alacağın İİK'nun 206/a maddesinde sayılan 1. sıra alacaklardan olduğu hususunun kesinleşmediği, takibin ilama dayalı olmadığı ve takibin ihtarnameye dayalı işçi alacağı olduğu anlaşıldığından, borçlu hakkında yapılan takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla çeke dayalı olarak yapılan takipte, çekten kaynaklanan alacağın 'işçilik alacağı' olduğu iddiasının alacaklının soyut beyanı dışında başkaca geçerli bir delille ispatlanamadığı, ödeme emrinde takibe konu çeklerin iş ilişkisinden kaynaklanan ücret alacağına istinaden verildiğinin belirtilmesinin takibin şekline göre borçlu aleyhine hukuki sonuç doğurmayacağı, taraflar arasında işveren işçi ilişkisinin bulunduğunun ispatlanmış olduğu kabul edilse dahi bu durum takibe konu çeklerin İİK. mad. 206 gereğince 1. sırasındaki alacaklara ilişkin olduğunu göstermeyeceği, borçlunun bu yönde bir kabulü de bulunmadığına göre iflasın ertelenmesi tedbir kararı uyarınca takip yapılamayacağından şikayetin reddi gerekeceği-