Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Akrabalar arasındaki satış işleminin gerçekte bağış olduğunun kabulü gerekeceği-
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin de muvafakat etmesi gerekeceği-
Davalının bayii'nin zeminde eylemli olarak kullandığı bölüm olmadığından fiili taksimden (eylemli kullanma) söz edilemeyeceğinden, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davanın değeri hüküm tarihi itibariyle 9.350.-TL’den az olduğundan karar düzeltmeye tabi olmayacağı-
Mahkemece davalının savunması doğrultusunda delillerini toplaması, tanıklarını dinlemesi, davalının eşi tarafından yapılan temlikin satış mı, bağış mı olduğunu belirlemesi, dolayısıyla aynı resmi satış senedi ile yapılan diğer pay satışları itibariyle taşınmazlardaki paydaşlık durumunu tespit etmesi ve sonucuna göre bir karar vermesi gerekeceği-
Önalım davalarında fiili taksimi belirleyen en önemli unsurların paydaşların taksim hususundaki iradeleri ve eylemleri olacağı-
Davacıya dava değeri üzerinden noksan harcı tamamlaması için uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Önalım hakkının, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda paydaşlardan birinin payını üçüncü kişiye satması halinde diğer paydaşlara öncelikli satın alma yetkisi vereceği-
Davalı tarafından kesin süre içerisinde ön alım bedeli yatırılmamış ise de kesin süreden sonraki ilk oturumda ön alım bedelinin ödendiğinin tespit edildiğinden, davalının oturumun ertelenmesine neden olmadığı-