Mahkemece, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü fatura ve ödeme belgeleri esas alınmak sureti ile makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine gerektiğinde yerinde keşif yapılmak sureti ile inceleme yaptırılarak, faturanın ticari defterlere işlenip işlenmediği, fatura bedelinin ödenip ödenmediğinin ticari defter ve kayıtlara göre netleştirilmesi, haczedilen menkullerin davacının dayandığı faturalarda belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığının denetlenmesi, öte yandan davadışı şirketin ticari defterlerinin de getirtilerek veya yerinde inceleme yetkisi verilerek delil olarak dayanılan finansal kiralama sözleşmeleri, devir bedeli, satış sözleşmesi ve ödemeleri yapılıp yapılmadığının anılan defterlerden tespitinin yapılması, belirtilen hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde netleştirilmesi ve ondan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirket hakkında verilen iflas kararının, istihkak iddiası hakkında verilen karardan sonra kesinleştiği, bu durumda, mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK'nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcının ve nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekeceği-
 İlk Derece Mahkemesince ''tefhim veya tebliğden itibaren'' denilmek suretiyle istinaf süresi konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulduğu bu nedenle, davacının istinaf isteminin süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği,  o halde, istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığına ilişkin ............... tarihli ek kararının kaldırılarak, istinaf başvurusunun esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
UYAP sisteminden yapılan kontrolde; icra müdürlüğünün ................... tarihli kararı ile haricen tahsil ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve tahsil harcının yatırıldığı, dosyanın infazen kapatıldığı anlaşıldığından, mahkemece bu bilgilere göre; istihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, borçlu şirket yönünden, İİK'nin 193/2. maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcının ve nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerekirken istihkak davasının esasının incelenerek karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Borçlunun dayanak bonodaki imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ilişkin verilen kararın kesinleşmesiyle, takip iptal olmuş, dosyadaki hacizler de kalktığından, mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve tarafların haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderlerinden hangi tarafın sorumlu olduğunun belirlenmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası- Haciz mahallinde bulunan evraklar- Üçüncü kişi şirketin ortaklık yapısı- Borçlu ile 3. kişinin aynı adreste birlikte faaliyet göstermesi- Borçlu ile 3.kişi arasında muvazaalı işlemler yapıldığının kabulü-
Taşınmaz haczine yönelik istihkak iddiasında bulunulamayacağı-
Dava konusu ............... tarihli haciz davacı 3. kişinin ticaret sicil adresinde yapılmış ise de, davalı alacaklının borçluya sattığı menkullerin haciz mahallinde bulunduğunu iddia ettiği, davacı 3. kişinin ise borçlu adına kayıtlı bir taşınmazı satın alması dışında borçlu ile bir ilişkisi bulunmadığını belirtmesine rağmen haciz mahallinde bulunan koliler üzerinde borçlu firmanın unvanı olan ................ etiketlerinin görüldüğü, öte yandan borçluya adına kayıtlı 4 adet taşınmazın 3.kişiye satıldığı, bununla ilgili olarak açılan ................. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin sayılı dosyasında, taşınmazların değerinin çok altında bir bedelle devredildiği, davalı tarafından iddia edilen ödemeye dair bir belge sunulamadığı, taraflar arasındaki devrin muvazaalı olduğu gerekçesi ile tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş,.............. tarihinde kesinleşmiş olup anılan kararın bağlayıcı değil ise de, borçlu ile davacı 3.kişi arasında danışıklı işlemler yapıldığı kanaatini güçlendirdiği, öte yandan davacının delil olarak dayandığı faturaların borcun doğumundan sonraya ilişkin olduğu, mahcuzların cins malı olması nedeni ile faturalardaki mallar olduğunun net olarak söylenemeyeceği, kaldı ki bilirkişi raporunda bir kısım mahcuzla ilgili olarak fatura sunulmadığı, fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin ödeme belgesinin sunulmadığının tespit edildiğinin görüldüğü, bu durumda borçlu ile davacı 3.kişi arasında muvazaanın varlığının kabulü gerektiği-
Dava konusu ............. tarihli haciz, davacı 3. kişinin ticaret sicil adresinde yapılmakla birlikte haciz mahallinde borçlu ...............'in imzasının bulunduğu 02.04.2019 tarihli protokol, patent başvuru belgesi ve 05.02.2018- 22.10.2018 tarih aralığına ilişkin ‘..............; şeklinde güncel ve muhasebesel evraklar görüldüğü, öte yandan, davacı 3. kişinin 07.02.2018 tarihinde kurulduğu, dayanak takibin 23.11.2018 tarihli çekten kaynaklandığı, çeklerin ileri vadeli olarak düzenlenmesinin mümkün olduğu, borçlu şirketin tek ortağı ............in kardeşi ............’in bir süre 3. kişi şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, borçlunun ticaret sicile adresine çıkartılan ödeme emrinin TK 35 uyarınca tebliğ edildiği, borçlunun faaliyetine devam ettiğine dair dosyaya yansıyan bilgi belge bulunmadığı, mahkemece davacı 3. kişinin dayandığı delil ve bilirkişi raporu nazara alınarak davacının mülkiyet karinesinin aksini ispatladığı kabul edilmiş ise de borçlu ile 3. kişi arasında mal kaçırmak amacıyla danışıklı işlemler yapıldığının anlaşıldığı buna göre taraflar arasında muvazaanın varlığının kabulü gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-