Mahkemece, doğum öncesindeki muayene ve tedavilere ilişkin tüm bilgiler (davacının doğum anında kaç kiloda olduğu, diyabet hastalığının olup olmadığı) ilgili hastaneden celp edilerek üniversitelerin tıp fakültelerinde görevli öğretim üyelerinden Kadın Hastalıkları ve Doğum konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kurulundan, davalı doktorun doğum şekli tercihi ve doğum esnasında aldığı kararlar ve uygulamaların davacının sol kolunda meydana gelen engelin oluşmasında davalı doktora ve hastaneye atfı kabil bir kusur olup olmadığı konusunda, nedenlerini açıklayıcı, davacı iddialarını karşılayacak şekilde taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, aralarında genel cerrahi, gastroenteroloji, gastroenteroloji cerrahi uzmanlarının da olduğu Üniversite Öğretim Üyelerinden oluşturulacak, akademik kariyere sahip bilirkişi kurulundan, davalının itirazları da karşılanmak suretiyle olayda davalıya atfı kabil bir kusur bulunup bulunmadığı konusunda, nedenleri açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İlamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısının, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eş olduğu- Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği, ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacağın takibe konu edilerek ödenmesi istenebileceği-
Davacının dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarının tespit edilmesi gerektiğinden, belirtilen hususlarda araştırma yapılıp düzenlenecek uzman bilirkişiden rapor alınması gerekiği-
İİK. mad. 150/ı uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarının kesinleşeceği, ancak, böyle bir durumda, borçlunun ihtarnamede kesinleşen borç miktarı için takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebileceği- Mahkemece, icra emrindeki asıl alacak miktarı için, itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi miktarı ve işleyecek faiz oranı, ipotek akit tablosundaki %35 akdi faiz, %52,5 temerrüt faizi oranları esas alınmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hesap hareketlerinden tespit edildiği belirtilen %18 akdi faiz oranının uygulanması ile bulunan akdi faiz miktarının ana paraya eklenip, çıkan miktar üzerinden hatalı temerrüt faizi oranı ile temerrüt faizi hesaplayarak mürekkep faiz uygulanması sonucunu doğuran bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsiz olduğu-
Davalının hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz ettiği, ancak mahkemece, itirazlar karşılanmadan hüküm tesis edildiği, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda, bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirmenin uzman bilirkişilerin görevi olduğu, o halde, mahkemece; ...... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ............esas, ............ Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ........... esas sayılı dosyalarının da istenerek, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak, davalının itirazlarını karşılar şekilde, davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve denetime açık olmayan bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-