Davalılar arasındaki tasarrufun iptali istemi- Misli aşan fark- Mahkemece dava konusu taşınmazın gerçek değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında misli fark olduğu belirtilmişse de; dava konusu iş bu gayrımenkul ile ilgili ............ Asliye Hukuk Mahkemesinin .............. sayılı dosya ile görülen tasarrufun iptali dava dosyasında dava konusu iş bu gayrımenkulün tasarruf tarihindeki kıymetinin 441.822,00 TL olduğu belirlendiğinden, bahsi geçen dosyadaki bilirkişi raporu ile iş bu dosyadan aldırılan bilirkişi raporu arasında çelişki olduğunun ortada olduğu, bu durumda; iş bu dosya, .................... Asliye Hukuk Mahkemesinin .................... sayılı dosyasındaki tüm bilirkişi raporları da dosya arasına alınarak, gayrımenkul değerleme uzmanı, mülk bilirkişisinden oluşan yeni bir heyetten alınacak rapor ile tüm raporların karşılaştırılarak incelenmesi, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla mahallinde emlakçı ve gayrımenkul değerlendirme uzmanı bilirkişinin katılımı ile keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için davacının tüm tedavi evraklarının getirtilip değerlendirmek üzere Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden içerisinde ortopedi uzmanı veya fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanının da bulunduğu heyetten olay tarihinde yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli, kaza ile illiyet bağı kuran rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İtiraz Hakem Heyetince kaza sonrasındaki tüm tedavi belgeleri getirtilip, davacının ................... Asliye Ticaret Mahkemesinde alınan ve %12,1 oranında sürekli iş göremezliğini belirleyen rapor ve eldeki dosyaya sunduğu hükme esas alınan %30,2 maluliyet oranı içeren rapor karşılaştırılarak ilk rapordan sonra davacının tedavi görüp görmediği, raporlar arasında maluliyet oranının belirlenmesine etki eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığını, artan maluliyetinin olup olmadığını belirlemeye elverişli, başka bir üniversite hastanesinden oluşturulacak heyetten gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Hakem Heyetince davacının %11 maluliyetine göre tespit edilen sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmişse de; davacının maluliyet oranınına ilişkin tereddüt ve çelişkinin olduğu, bu hali ile raporun net olmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği, bu nedenle aynı Üniversitesitenin Adli Tıp Ana Bilim Dalından kaza ile illiyet bağı kuran Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre davacının maluliyetini net bir şekilde belirleyen, çelişkilere ve anlatım bozukluğuna yer vermeyecek şekilde denetime elverişli rapor alınması ve oluşacak sonuca göre davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak karar verilmesi gerekeceği-
İtiraz Hakem Heyetince; davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda, (müteveffa) davacının bakiye ömür süresi yönünden 72 yaşına kadar yaşayacağı varsayımına göre hesaplama yapıldığı, her nekadar maluliyetten kaynaklı zararların hasabında malul kalan kişinin varsayımsal yaşam süresi dikkate alınmakta ise de, somut olayda davacı 03.02.2019 tarihinde vefat etmiş olup bu durumda artık varsayımsal yaşam süresi dikkate alınarak buna göre tazminat hesabı yapılması, başka bir deyişle vefat etmiş kişi için vefat tarihi sonrası için de sakatlık tazminatı hesabı yapılarak bu doğrultuda karar verilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda mahkemece, aktüer bilirkişiden, iş göremezlik zararı yönünden müteveffa davacının ölüm tarihi olan 03.02.2019 tarihine kadar hesap yapılması yönünde ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve plastik cerrahi uzmanının da bulunduğu yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp (kararın davacı tarafından temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı sigorta şirketinin, davacı aracının kasko sigortacısı olduğu, davalı sigorta şirketinin, davacının aracında meydana gelen gerçek zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken, kasko sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında indirim yapılmasının doğru olmadığı- Konusunda uzman bilirkişiden sigortalı aracın markası, modeli, yaşı, hasarın boyutu ve varsa davaya konu kaza tarihinden önceki tarihlerdeki hasar kayıtları da irdelenmek suretiyle kaza tarihi itibariyle hasarlı aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise, hasar bedeli, ekonomik değil ise kaza tarihindeki ikinci el satış bedeli ile kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin Türk Lirası'nın dikkate alınması suretiyle hasar bedelinin tespitine yönelik ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Somut olayla ilgili düzenlenen kaza tespit tutanağında ise sadece destek yayanın kusurlu olduğu belirtilmiş , ayrıca desteğin annesinin ................ Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ............... E. sayılı dosya ile açtığı takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilen destekten yoksun kalma tazminatı davasında trafik bilirkişiden alınan raporda destek yayanın asli kusurlu, sürücünün kusursuz olduğunun belirtildiği, bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, ceza dosyası getirtilerek ceza dosyasında alınan kusur raporları, kaza tespit tutanağı ve ................ Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ............. E. sayılı dosyasında alınan kusur raporu da irdelenerek, tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması için İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi heyetinden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Yaralanma alt ekstremiteye ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık sürenin geçmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesinin doğru olmadığı- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-