Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda, (müteveffa) davacının bakiye ömür süresi yönünden 72 yaşına kadar yaşayacağı varsayımına göre hesaplama yapıldığı, her nekadar maluliyetten kaynaklı zararların hasabında malul kalan kişinin varsayımsal yaşam süresi dikkate alınmakta ise de, somut olayda davacı 03.02.2019 tarihinde vefat etmiş olup bu durumda artık varsayımsal yaşam süresi dikkate alınarak buna göre tazminat hesabı yapılması, başka bir deyişle vefat etmiş kişi için vefat tarihi sonrası için de sakatlık tazminatı hesabı yapılarak bu doğrultuda karar verilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda mahkemece, aktüer bilirkişiden, iş göremezlik zararı yönünden müteveffa davacının ölüm tarihi olan 03.02.2019 tarihine kadar hesap yapılması yönünde ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve plastik cerrahi uzmanının da bulunduğu yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp (kararın davacı tarafından temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Yaralanma alt ekstremiteye ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık sürenin geçmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesinin doğru olmadığı- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Davacıdaki yaralanmanın gelişen durum olup olmadığı ve davaya konu kaza nedeniyle davacının artan maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarında gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 nci, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi (AAÜT)’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın maluliyet raporu yönünden temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yukarıda açıklandığı üzere yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında ücrete hükmedilmesi(hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalmadığı da dikkate alınarak) gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin bu yönleri amaçlayan itiraz başvurusunun reddinin doğru olmadığı-
İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- İtiraz Hakem Heyetince kusur raporuna itibar olunarak hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, yargılama makamlarınca raporlara neden itibar edildiği, kaza tespit tutanağının neden tercih edilmediğnini gerekçelendirilmesi veya kaza tespit tutanağı ve kusur raporu arasındaki çelişkiyi gideren ikinci bir rapor alınması gerekeceği, şu durumda İtiraz Hakem Heyetince, dosyada mevcut kaza tespit tutanağı ve kusur rapordaki tespitler de irdelenmek suretiyle kusura ilişkin çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Davacının yeniden muayenesi de yapılarak kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, Erişkinleri İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile eklerine göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekeceği- Dosyanın incelenmesinde; dosya içerisinde bulunan ve ceza soruşturması sırasında alınan asıl ve ek kusur bilirkişi raporu ile davacının Karayolları Trafik Kanunu'nun 68/1c maddesi gereği tali, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise KTK 54/b ve 84/1-e maddeleri gereği asli kusurlu olduğunun belirlendiği, ..........Asliye Ceza Mahkemesince 2021/270 Esasa sayılı dosyada yapılan yargılamada bu rapor karara esas alınarak ve davacının tali, davalı sürücüsünün asli kusurlu olduğu kabulü ile cezalandırmaya dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği; Sigorta Tahkim Komisyonunca adli trafik bilirkişi ................ tarafından düzenlenen 27.04.2022 tarihli asıl ve ek kusur bilirkişi raporunda ise,.............. Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsü .............’in “kazanın oluşumun 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak” başlıklı 52/1-b maddesini ihlali gereği tali kusurlu olduğu, kusur sorumluluk oranın (%25) olduğu, bisiklet sürücüsü ............’ın kazadan kaçınabilme ve de kazayı öngörebilme/önleyebilme durumunun oldukça fazla oranda var olduğu, kazaya tespit edilemeyen sürücünün nizama aykırı şekliyle araç kullanımın sebep olduğu, 46/2/b-c maddesi ile 56/1-a, 84/1-f maddesi gereğince kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda kusur sorumluluk oranının (%75) oranında olduğu yönünde görüş bildirildiğinin ve bu rapora itibar olunarak hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, yargılama makamlarınca çelişkili raporlardan birine neden itibar edildiğinin, diğer raporun neden tercih edilmediğinin gerekçelendirilmesi veya her iki rapor arasındaki çelişkiyi gideren üçüncü bir rapor alınması gerekeceği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Tarafların akraba olduğu, kaza tespit tutanağına göre de sigortalı araç sürücüsünün alkollü araç kullandığı ve direksiyon hakimiyetini kaybederek direğe çarptığı, 1,02 promil alkollü olduğu, KTK ilgili maddeleri uyarınca %100 kusur verildiği anlaşıldığından; alkollü sürücünün aracına bilerek binen ve kaza neticesinde yaralanarak malul kalan davacının zararın doğumu ya da artması bakımından müterafik kusurlu olduğu dikkate alınıp TBK’nin 52. maddesi uyarınca maddi tazminattan Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre %20 oranında indirim yapılması gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı yararına hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilerek AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında (maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla) vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin bozmayı gerektireceği-
Dosya kapsamındaki fotoğraflar ve eksper raporu karşılaştırılarak, aracın hasar gören kısımları tek tek belirlenip gerekli yedek parçalar için ayrı ayrı fiyatlandırma yapılmak suretiyle kaza tarihindeki ikinci el değeri ile tamir masrafları karşılaştırılarak tamirinin ekonomik olup olmadığının tespiti, tamiri ekonomik değilse, perte ayrılmasının uygun olup olmayacağı, ayrıca perte ayrılması halinde sovtaj değeri de tespit edilip aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedeli mahsup edilerek (sovtajın kimde kalacağı da netleştirilerek) gerçek zarar miktarının bulunması, şayet onarımı mümkün ise onarım bedelinin belirlenmesi için konusunda uzman 3 kişilik makine mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinden ayrıntılı, kaza ile illiyet bağı kuran, denetime açık rapor alınarak ve davacının usuli kazanılmış hakları korunarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- İtiraz Hakem Heyetince davacının sigorta şirketine başvuru dilekçesinin alt kısmına yazdığı 02.04.2021 tarihi esas alınmış ve 45 gün sorası olan 18.05.2021 tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek faize hükmedildiği, ancak varılan sonucun eksik araştırmaya dayalı olduğu, zira dosya kapsamında sigorta şirketinin hasar dosyasının bulunmadığı, şu durumda; davalı sigorta şirketinden davacının başvurusuna ilişkin tüm belgelerin yer aldığı hasar dosyasının getirtilerek, temerrüt tarihinin belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm tesisi için kararın bozulması gerekeceği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacıda oluşan yara nedbesinin (skar) keloid veya hipertrofik skar niteliğinde olup olmadığı, vücut yüzeyinin yüzde birinden fazla alanı kaplayıp kaplamadığı hususlarına dikkat edilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yukarıda açıklandığı şekilde içerisinde plastik cerrahi uzmanının da bulunduğu davacının ikametgahına en yakın yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp (kararın davacı tarafından temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Davaya konu kazada davacının yaralanması nedeniyle iş kazasına dayalı herhangi bir inceleme yapılıp yapılmadığı, olayın iş kazası olarak kabul edilmiş olması hâlinde davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılan ödemenin miktarı ve niteliği (iş kazası sigorta kolundan olup olmadığı) ile ilk peşin sermaye değeri tutarının ne olduğu, rücuya tabi olup olmadığı hususlarının SGK’dan sorulması, dayanak ödeme belgelerinin temin edilmesi, rücuya tabi ödeme bulunması hâlinde ilk peşin sermaye değeri tutarlarının indirilmesiyle tazminatın hesaplanması için ek rapor alınması ve oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-