Mahkeme huzurunda alınan imzaların mukayese belgelerdeki imzalara üstünlüğü bulunmadığı- Mahkemece; dosya içerisinde bulunan, borçlu şirket yetkilisinin imzasını taşıyan ve hakkında sahtelik kararı bulunmayan tüm mukayese belgelerdeki imzaların, bir gruplandırma yapılmadan incelemeye esas alınması suretiyle Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mukayese belgelerin iki gruba ayrılması ve istiktap imzalarına üstünlük tanınması sonucu hazırlanan, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemi- İtiraz Hakem Heyetince, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki " Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınması gerektiği- Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince görülen uyuşmazlıkta, tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olduğu-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda “senetteki imzanın borçlunun elinden çıktığının kabulü mümkün görülmemiştir “şeklinde görüş sunulmuşsa da, mukayeseye esas alınan belgelerin tamamının senedin tanzim tarihinden sonrasına ilişkin belgeler olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olmadığı- Alacaklının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi değerlendirilerek dilekçesinde belirttiği belgeler toplanıp yeniden rapor aldırılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgücü kaybı tazminatı istemi- İtiraz Hakem Heyeti tarafından; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakı temin edildikten sonra olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması gerektiği- Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince görülen uyuşmazlıkta, tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olduğu-
Mahkemece, harita mühendisi bilirkişiler refakatinde keşif ve inceleme yapılarak rapor alınmış olup, alınan teknik rapor ile birlikte dosya 3 kişilik mali müşavir, hukukçu ve harita mühendisi bilirkişi heyetine sevk edilmiş, ancak taraf iddia ve itirazlarını tam olarak değerlendirilmeden önceki rapor ve tespitlerdeki çelişkileri de gidermeden tanzim edilen rapora göre hüküm kurulduğu, bu durumda mahkemece yapılacak işin; yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak; tarafların itirazlarının değerlendirildiği, önceki raporlarla oluşan çelişkilerin giderildiği, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun rapor alınmak ve itiraz olursa bu itirazları da değerlendirerek ek rapor almak suretiyle karar vermekten ibaret olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle cismani zararın tahsili istemi- İtiraz Hakem Heyetince; kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan raporun mevcut olduğu dikkate alınarak varsa davalı vekilinin maluliyet tespitine dair itirazlarının değerlendirilerek ve davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği- Belirsiz alacak davası olarak açılmamış olan davada ikinci ıslah dilekçesi doğrultusunda hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, borçlu şirket tarafından vekil tayin edilen şahsın takip konusu çeklerin keşide tarihlerinden önce vekillik görevinden azledilip edilmediği belirlenerek; usulüne uygun bir azilname olmadığının tespiti halinde, muteriz borçlu şirket yetkilisi tarafından 3. kişiye verilen çek düzenleme yetkisini içeren vekaletname gereğince, takip dayanağı çeklerdeki keşideci imzalarının söz konusu şahsa ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hakem heyetince; kusur durumunun tespiti bakımından bilirkişi raporu alınmadan, trafik kaza tutanağında belirlenen asli ve tali kusur oranına göre karar verildiğinden, hakem heyetince, alanında uzman bilirkişiden kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sonucuna göre maddi tazminat miktarı takdiri gerekeceği-
Dosya kapsamından, davacı yayanın temyiz aşamasında vefat ettiği anlaşılmakla; dava konusu edilen beden gücü kaybı tazminatının ölüm tarihine dek hesaplanarak hüküm altına alınması gerekeceği- İtiraz hakem heyetince hükme esas alınan kusur raporu ile ceza dosyasında alınan ............. tarihli ATK kusur raporu arasında çelişki olduğu anlaşıldığından, ceza dosyası getirtilip iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sonucuna göre (temyiz eden davalı lehine oluşan kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı- İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekeceği-
Dosyanın incelenmesinde; davacı yayaya çarptığı iddia edilen motosikletin plakasının belli olmadığı, olay yerini gören herhangi bir kamera kaydı ya da görgü tanığı olmadığı gibi kaza tespit tutanağının da düzenlenemediği, ancak hesap raporunda davalının kusur oranının %100 olarak alındığı anlaşıldığından, Hakem Heyetince; ceza soruşturma aşamasına ilişkin tüm bilgi ve belgeler ile tarafların başkaca delilleri de toplanmak suretiyle öncelikle olayın sübutuna ilişkin hususların açıklığa kavuşturulması, sübutun kabulü halinde tarafların kusur durumunun konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile dosyadaki tüm evraklarla birlikte irdelenip tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-