Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere; vasiyetçinin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine sahip olup olmadığının saptanmasının uzman bilirkişiler ve resmi sağlık kurulu raporu aracılığıyla yapılması gerekeceği - Adli Tıp Uzmanı olmakla birlikte bu konuda yeterli uzmanlığı bulunmayan bilirkişiden alınan raporun geçerli olmayacağı-
İflasın ertelenmesi talebinin mahkemede incelenmesi (iflasın ertelenmesi talebi üzerine bu talebin kabulüne ya da reddine karar verilmeden önce mahkemece incelenerek hususlar)- iflasın ertelenmesi talebi üzerine, mahkemece talebin yetkili kişi/kişiler tarafından yetkili ve görevli mahkemede yapılıp yapılmadığının, borçlu şirketin/kooperatifin ‘borca batık olup olmadığı’nın, ‘sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı’nın –bu konuda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak- incelenmesi, fevkalede mühletten yararlanmış olup olmadığının araştırılması, iflasın ertelenmesi talebinin ilan edilerek bu talebin alacaklılara duyurulmuş olması, borçlunun malvarlığının kaydı değil rayiç değerinin saptanması, tensiple kayyım atanması, borçlunun borca batık olduğunun belirlenmesi halde ıslahının mümkün olup olmadığının –somut verilere dayanılarak üzerinde durulması gerekeceği-
HMK mad. 266 gereğince, mahkemenin çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ile görüşünün alınmasına karar vereceği, bilirkişinin raporunu hazırlarken dayanakları olan özel ve somut nedenleri belirtmek zorunda olduğu ve raporun denetime elverişli olması gerektiği-
Öyle ise mahkemece, tarlada bulunan mahsulün hasadı için davacının yapması gerekip de yangın nedeniyle yapmadığı giderlerin ne kadar olduğu hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak bulunacak miktarın, zarar bedelinden tenzil edilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir