Davacının, ayıplı otonun ayıpsız misli ile değiştirilmesi aynen ifa mümkün değil ise İİK.nun taşınır teslimine ilişkin hükümlerin uygulanmasını istediği, borçlunun ilama konu aracın ellerinde bulunmadığını beyan ettiği, o halde mahkemece, İİK.nun 24/5. maddesi hükmünce ilamda belirtilen aracın donanımında 0 km ayıpsız misli, bugün üretilse değerinin ne olacağı yeniden ticaret odasından sorularak belirlenmesi doğrultusunda ilgili müdürlükçe işlem yapılmasının emredilmesine karar verilmesinin gerektiği, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağı, karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı-
Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olmasının dava şartlarından olduğu, mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiği- Tarafların dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği- İlamlı takipte istenilen faizin fahiş olduğuna yönelik şikayetin, hakimlik mesleğinin gerektirdiği bilgi birikimi ile de çözümlenebilecek konulardan olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davası-
HMK. mad. 266'ya göre mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
İflasın ertelenmesinin, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin mali durumunun ıslahının mümkün olması halinde o şirketin iflasının önlenmesini sağlayan bir kurum olduğu- Bu durumda, açıklanan amaç ve şirket ortaklar kurulu tarafından alınan karar sonrasında yapılan talep dikkate alınarak, mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmeli, borca batık durumda ise bu kez ıslahının mümkün olup olmadığı üzerinde durulması gerekeceği-
Konusunda uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafın itirazları doğrultusunda üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış ise de taleple bağlılık ve önceki rapora davalı tarafça itiraz edilmemesi nedeniyle davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesiyle alınan ilk rapor doğrultusunda menfi tespit davasının kısmen kabulü gerekeceği-
İlamlı takibin kesinleşmesinden sonra (yapılan maaş kesintileri nedeniyle) dosya borcunun fazlasıyla ödenmesi halinde, borçlunun icra mahkemesine başvurup itfa itirazında bulunabileceği- Bilirkişi tarafından Euro cinsinden ödenen paranın mükerrer şekilde Euroya çevrilmesinin hatalı olduğu, mahkemece eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu uyarınca hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-