Hükme esas alınan bilirkişi ek raporu ile asıl rapor arasında çelişki bulunduğundan, mahkemece çelişkinin giderilmesi için başka bir bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kooperatif aidat ve katılım alacağına ilişkin itirazın iptali davasında uzman bilirkişi aracılığıyla kooperatifin kayıt ve belgeleri, genel kurul tutanakları incelenerek davalının üyeliğinin davacı kooperatif tarafından açıkça ya da zımnen benimsenip benimsenmediği, talep edilen " aidat alacağı" kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı (inşaat finansman gideri ya da genel gider ve altyapı gideri) tesbit edildikten sonra davalının varsa sorumlu olacağı miktar hesaplanarak karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece bankacılık konusunda uzman üç kişilik yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak, davacı banka ile davalı müflis şirket arasında akdedilen gayrinakdi kredi sözleşmesi ilişkisi, davalı müflis şirket ile dava dışı yabancı banka arasında imzalanan sözleşme ve protokoller incelenip, ödenmeyen kredi borcunun, hangi sözleşmeden kaynaklandığı, davacı bankanın garantörlük sıfatının ayrıca incelenip, değerlendirilmesi ve davacı bankanın dava dışı bankaya ödediği Amerikan Doları cinsinden kredi bedelini Türk Lirasına çevirip gayrinakdi kredi sözleşmesinde belirlenen faiz oranından talepte bulunmasında haklı olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve açıklayıcı rapor alınıp, davacı bankanın davalı müflis şirketten alacaklı olduğu miktarın belirlenerek, tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesi talebinin mahkemede incelenmesi (iflasın ertelenmesi talebi üzerine bu talebin kabulüne ya da reddine karar verilmeden önce mahkemece incelenerek hususlar)- iflasın ertelenmesi talebi üzerine, mahkemece talebin yetkili kişi/kişiler tarafından yetkili ve görevli mahkemede yapılıp yapılmadığının, borçlu şirketin/kooperatifin ‘borca batık olup olmadığı’nın, ‘sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı’nın -bu konuda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak- incelenmesi, fevkalede mühletten yararlanmış olup olmadığının araştırılması, iflasın ertelenmesi talebinin ilan edilerek bu talebin alacaklılara duyurulmuş olması, borçlunun malvarlığının kaydı değil rayiç değerinin saptanması, tensiple kayyım atanması, borçlunun borca batık olduğunun belirlenmesi halde ıslahının mümkün olup olmadığının –somut verilere dayanılarak üzerinde durulması gerekeceği-
Taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı, hükmolunan taşınırın değerinin borsa veya ticaret odalarında olmayan yerlerde seçilerek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı, ilgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet hakkı olduğu, şikayetçi borçlunun taşınır değerinin bulunulan yer ticaret odasına sorulması talebinin reddedilerek, doğrudan bilirkişi marifetiyle tespiti kararını yerinde olmayacağı-
Mahkemece hakkında kısıtlanma kararı verilenin Adli Tıp İhtisas Dairesine gönderilerek raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik tahkikatla karar verilemeyeceği-
Dava, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ihalenin davalı tarafından sonuçsuz bırakılması üzerine yeniden ihale yapılması sonucu iki ihale bedeli arasındaki farkın ve gecikme zararının faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece, tarafların iddia ve savunmalarının, dosyadaki şartname ve delillerin incelenmesi bakımından tayin edilecek tarafsız, teknik bilgiye sahip, uzman bilirkişi aracılığı ile şartname koşullarının yerine gelip gelmediği ve iddia edilen zararın oluşmasına davalı yanın sebep olup olmadığı ile sonuçta elde edilecek verilere göre şartnamede açıklanan verilerle tazminat miktarının saptanması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
İcra müdürlüğünce İİK 24'e göre ilam konusu edilen menkulün değerinin tespitine dair işleminin şikayeti üzerine verilen icra mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığı- Borçlu vekili, "ilama konu aracın ellerinde bulunmadığını ve İİK 24 uygulanarak aracın değerinin tespitini istediğine göre, icra müdürünce aynen ifa mümkün olmadığından Ticaret Odasından aracın değerinin sorularak belirlenmesi gerekirken, doğrudan bilirkişi marifeti ile değer tespiti yapılmasının hatalı olduğu-