6183 s. K. mad. 70 uyarınca, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemeyeceği-  Davacı, Kurumca haciz konulan taşınmazın "haline münasip ev olduğunu" iddia ettiğine göre, artık bu hususun resen araştırılması gerekeceği ve mahkemece davacı ve birlikte yaşadığı kişiler üzerine kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüklerinden sorularak, davanın görüldüğü yer ile haciz konulan taşınmazın bir başka ili sınırları içerisinde bulunduğu gözönüne alınarak elde edilecek neticeye göre karar verilmesi gerektiği-
Senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı-borçlunun takibe konulan bonoların tefecilik nedeniyle verildiğini yazılı delille kanıtlaması gerekecek olup, takibe konu yapılan senetlerin (bonoların) metninden bu anlaşılamadığı gibi, davacının bu iddiasını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil de dosyaya sunamadığı, tefecilik yaptığı iddia olunan kişi hakkında açılmış ve mahkumiyetle sonuçlanmış bir ceza mahkemesi kararı da bulunmadığı, bu sebeple, bononun tefecilik ilişkisi sebebiyle verildiğinin tanıkla ispat edilemeyeceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekeceği- İflasın ertelenmesi süresi dolduğunda davacının borca batıklık durumunun yeninden ve re'sen incelenmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasında iki rapor arasındaki çelişkiler giderilmeden ve ikinci rapora itibar edilmesinin sebebi de kararın gerekçesinde açıklanmadan karar verilmesi, ayrıca davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, davacının dava dilekçesindeki talebi de dikkate alınarak, kararın hüküm kısmında, davacının davalı kooperatifte kaç üyeliğinin bulunduğunun açıkça belirtilmesi gerekirken, sadece "davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine" şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davası-
Meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edileceği, açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede; gizli ayıpların da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmesi gerekeceği, ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibinin bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılacağı, eksik işler bedelinin ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde talep edilebileceği, eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığının kabul edileceği, ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığının her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabileceği- Her paydaşın ortak alanlarda payı bulunduğundan bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden arsa sahibinin en fazla sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabileceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tapu iptali, tescil ve alacak davası-