Çelişkili olarak düzenlenen raporlar arasındaki aykırılığın giderilmesi için önceki bilirkişi heyetlerinde yer almayan tarafsız ve üç kişiden oluşan fen bilirkişi heyetinden rapor alınmadan sonuca gidilmiş olması isabetsiz olduğu- Üç kişilik kadastro fen memuru veya harita mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişilerle yeni bir heyet oluşturularak yerinde yeniden keşif yapılması, dava konusu yerin kapsamının açıkca belirlenmesi, önceki raporlar arasındaki farkın nedenlerinin açıklığa kavuşturulması, çelişkinin giderilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerektiği- 
Kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerektiği-
6183 s. K. mad. 70 uyarınca, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemeyeceği- İş mahkemesinin, öncelikle davacı üzerine kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmak sureti ile tespit etmek, bilirkişi raporunda sadece Antalya ili M.paşa ilçesi baz alınarak araştırma yapılması hatalı olduğundan, içinde emlakçılık yapan kişilerin bulunduğu bilirkişilerden rapor alınarak, borçlunun taşınmazın bulunduğu Antalya il merkezi ve merkeze yakın diğer belde ve ilçelerde dikkate alınarak davacının buralardaki mütevazi bir semtte haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği- Davalı SGK harçtan muaf olduğu halde, davacı tarafından yapılan harç giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle davalı Kurumdan alınmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Göğüslere silikon takılması ve göğüslere istenilen ve kararlaştırılan biçime uygun güzel bir görünüm kazandırılmasının, yanlar arasında BK. nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi doğuracağı; vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdünün bulunmadığı, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girildiği- Estetik amaçlı ameliyatın tıbbın gereklerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, amacına ulaşıp ulaşmadığı, davacının geçirdiği operasyonun sonucuna ulaşıp ulaşmadığı, beklenen sonucun meydana gelmemesinde davalılara yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunup bulunmadığı, yapılan işin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığı hususlarının tespiti yönünden rapor düzenlenmesinin teknik bir konu olduğu; bilirkişiye başvurulması gerektiği-
İmzaya itiraz dışında kalan diğer bütün itirazlar borca itiraz olarak değerlendirileceği, tahrifat iddiasının ''senet metninden anlaşılan'' nitelikte bir itiraz olduğu ve yargılama sırasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu- Tahrifat iddiası özel ve teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkin davada, dosya üzerinden inceleme yapılmak suretiyle hazırlanan bilirkişi raporu ile yetinilmesi hatalı olup, mahkemece, alanında uzman bilirkişi heyeti oluşturularak taşınmazların yerinde keşif yapılması, bu konuda tüm taraf delillerinin toplanarak tanıkların da keşif mahallinde dinlenilmesi, davalının hangi taşınmazları ve bölümlerini kullandığının denetime olanak verecek şekilde saptanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Davacı idare tarafından helikopter kiralanmasına ilişkin bir sözleşme tanzim edilip edilmediği, böyle bir sözleşme varsa helikopter kullanım ücretinin ne şekilde belirlendiği, helikopter hiç kullanılmasa bile kira ücretinin ödenip ödenmeyeceği, fiilen kullanımın kira ücretine etkisinin araştırılması gerekeceği, davacının dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarının da tespit edilmesi gerektiği- 
Kendi taşınmazındaki kuyudan su çıkararak su kullanan kişi ve kuruluşlardan su bedeli alınamayacağı, ancak kendi taşınmazından çıkarılan su; lavabo, wc, mutfak, araç yıkama vs. yerlerde kullanılarak atık su (kirli su) üretilmesi ve üretilen bu atık suyunda Belediyelerin bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesislerine verilmesi hâlinde atıksu bedeli alınabileceği- Mahkemece atık su tüketim hesabı konusunda uzmanların da aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin tespiti gerektiği-
Ecrimisilin (haksız işgal tazminatının), zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğu- 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği- Ecrimisilin, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarar olduğu, bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı faydanın (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği- Kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ecrimisil istemi-