Fen bilirkişisinin keşif sırasında hassas ölçüm yaptığını gösteren ölçüm verilerinin raporda bulunmadığından, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile hassas aletler kullanılarak yeniden keşif yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
K. takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtikten sonra yapılmasının ihalenin feshi sebebi sayılacağı, iki yıllık sürenin başlangıcının, kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı tarih (keşif tarihi) olduğu-
Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nce düzenlenen ve kesin kanaat bildiren rapor ile imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı konusunda görüş bildirmeyen Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen rapor arasında çelişki meydana gelmiş olup, borçlu tarafın duruşmada yeniden rapor alınması talebi de bulunduğu dikkate alınarak, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine yeniden imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Ceza mahkemeleri tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının hukuk hakimlerini bağlamayacağı- Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi olanaklı olan hususlarda bilirkişiye başvurulamayacağı-
Menfi tespit davalarının adli yargının görev alanına girdiği, yasanın açıkça adli yargıyı görevli kıldığı hallerin idari yargının görev alanı dışında kaldığı- Davacının (birleşen dosyanın davalısı) görevlendirme ile asli görevine ek olarak alacakların takip ve tahsili için döner sermaye işletme müdürlüğünde görevlendirildiği, davacının kendisine DSKP ödenmesi için rektörlüğe başvurduğu, başvurusuna cevap verilmemesi üzerine İdare Mahkemesi'nde dava açarak; kendisine DSKP ödenmesine ilişkin talebinin zımnen reddinin iptalini talep ettiği, idare mahkemesinin istemi reddettiği anlaşılmakla, huzurdaki davaya konu alacak 2002-2009 tarihleri arasındaki DSKP ödemelerine ilişkin olup, İdare Mahkemesinin kararı 30.06.1999 ile 15.11.2001 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğundan; idare mahkemesince verilen karara dayalı olarak, yetersiz incelemeyle davanın reddinin hatalı olduğu- Bilirkişi raporuna itibar etmemiş, itibar etmeme gerekçesini de gerekçeli kararda açıklamamış olan mahkemece; döner sermeye işletmeleri konusunda uzman üçlü bilirkişi heyetinden; uygulamayı ve somut olayı tam olarak yansıtan, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması, davacının davalı Üniversiteden DSKP talep etmekte haklı olup olmadığının duraksamasız belirlenmesi, ardından tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun bir hüküm verilmesi gerektiği- İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takibe konu alacağın likit olması zorunlu olup, likit olmayan alacak miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği-
Mahallinde keşif yapılarak kiralananın galip vasfının belirlenmesi ve kiralananın 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine mi, yoksa Türk Borçlar Kanunu'nun konut ve çatılı iş yeri kiralanmasına ilişkin hükümlerine mi tabi olduğu konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Kiralanan çatılı işyeri hükümlerine tabi ise süre bitimi nedeniyle tahliyesi istenemeyeceği; kiralanan adi kira hükümlerine tabi çatısız işyeri niteliğinde ise ikinci altı aylık döneme nazaran ilk üç ay içerisinde tebliğ edilen feshi ihbar ihtarnamesine istinaden açılan davanın süresinde olduğu-
Kendi taşınmazından su çıkararak (kuyu, artezyen vs.) ihtiyacı için kullanan kişi ve kurumdan bu su için su bedeli alınamayacağı, ancak taşınmazdan çıkarılan su kullanılarak atık su (kirli su) üretilip bu kirli suda, Belediyenin bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesisi ile uzaklaştırılıyorsa bu durumda Belediyece atık su bedeli tahakkuk ettirilebileceği- Mahkemece "davacının kullanımı ile ortaya çıkan atık suyun nasıl ve nereye tahliye edildiği"nin mahallinde keşif yapılarak belirlenmesinden sonra karar verilmesi gerektiği-
Çelişkili olarak düzenlenen raporlar arasındaki aykırılığın giderilmesi için önceki bilirkişi heyetlerinde yer almayan tarafsız ve üç kişiden oluşan fen bilirkişi heyetinden rapor alınmadan sonuca gidilmiş olması isabetsiz olduğu- Üç kişilik kadastro fen memuru veya harita mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişilerle yeni bir heyet oluşturularak yerinde yeniden keşif yapılması, dava konusu yerin kapsamının açıkca belirlenmesi, önceki raporlar arasındaki farkın nedenlerinin açıklığa kavuşturulması, çelişkinin giderilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerektiği- 
Kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerektiği-
6183 s. K. mad. 70 uyarınca, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemeyeceği- İş mahkemesinin, öncelikle davacı üzerine kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmak sureti ile tespit etmek, bilirkişi raporunda sadece Antalya ili M.paşa ilçesi baz alınarak araştırma yapılması hatalı olduğundan, içinde emlakçılık yapan kişilerin bulunduğu bilirkişilerden rapor alınarak, borçlunun taşınmazın bulunduğu Antalya il merkezi ve merkeze yakın diğer belde ve ilçelerde dikkate alınarak davacının buralardaki mütevazi bir semtte haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği- Davalı SGK harçtan muaf olduğu halde, davacı tarafından yapılan harç giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle davalı Kurumdan alınmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-