Kasko rücu talebine dayalı itirazın iptali davasında, davalı cevap dilekçesinde "davacıya kasko sigortalı araçta meydana gelen zararın kendi zorunlu trafik sigortacısınca karşılandığını" iddia ettiğinden mahkemece bu konu araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Mahkemece davacının gerçek zararının tespiti ve tarafların kusuru bakımından alanında uzman bir bilirkişiden hiç rapor aldırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının da hatalı olduğu-
Hasarların tamir edildiği gerekçesiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan soğuk su borusunun patlamasının teknik bir arıza mı yoksa kullanım hatası mı olduğu ispatlanamadığı, davalının yaklaşık 2 yıllık sürede taşınmazda kiracı olarak bulunduğu, arızanın kiralananın davalının kullanımında bulunduğu sırada meydana geldiği gerekçesiyle hor kullanma bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalı termosifonun patlayan plastik borusunun ve parçalarının elinde olduğunu mahkemeye sunabileceğini belirttiğinden dosyanın konusunda uzman inşaatçı ve teknik bilirkişiye tevdi edilerek davalının tüm savunmalarını kapsar şekilde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerektiği-
Bilirkişi raporunu yetersiz bulan mahkeme hakiminin aynı bilirkişilerden ek rapor ya da yeni bir bilirkişiden yeni bir rapor almaksızın kendi hukuki bilgisi ile değerlendirme yapmasının ve bilirkişi düşüncesine aykırı biçimde karar vermesinin yasal olarak mümkün olmadığı-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye gelen ve Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın alan davacının bankadan kredi kullanıp ek borçlandırma sözleşmesi ile eski para ile kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için eski para olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığından davacı tarafından yatırılan peşinatın borçtan mahsup edilmediği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-