Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu farklı olacağından bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk topraklar içinde olup olmadığının keşfen ve uzman bilirkişiler marifetiyle saptanması gerekeceği-
Davacı ortaklık tarafından, davalı şirkete, düzenlenen faturalarda çarpan değerinin yüksek uygulandığı ve bunun da fatura değerini yükselttiğine ilişkin bir dilekçe ile başvuruda bulunulmuşsa da, fatura değerinin yüksek olması nedeniyle belli bir miktarın belli süre içerisinde kendilerine ödenmesini talep ettiklerine dair bir ihtarda bulunulmadığından, bu dilekçenin davalıyı temerrüde düşürmeye yeterli bir ihtarname olmadığının kabulü ile davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından, asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği-
Hükme esas alınan raporu düzenleyen mali müşavir bilirkişisi, dava konusu GSM hatları ile ilgili taraflar arasındaki sözleşme ve talep edilen alacak kalemleri ile ilgili bedeller konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, söz konusu rapora dayanılarak hüküm tesisinin mümkün olmadığı, uzman bilirkişiler tarafından, dava konusu bedellerin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekeceği-
Tahrifat iddiasının çözümü, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, borçlunun sunduğu özel bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesis edilmemesi gerektiği; mahkemece, HMK.nun 266.maddesi uyarınca, borçlunun tahrifat iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği-
Mahkemece, öncelikle davacı tarafa,kayıp kaçak bedellerine ilişin talebinin hangi faturalara (hangi döneme) ilişkin olduğu açıklattırıldıktan sonra, kayıp-kaçak, bedelinin davalı taraftan tahsil edilemeyeceği kabul edilip, bu hususta itiraz edildiği de göz önüne alınarak davacının alacağının hesaplanması amacıyla borç dökümü ve faturalar incelenerek Yargıtay denetimine açık ve bilimsel verilere uygun şekilde, bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği-
Denkleştirici adalet ilkesine göre tazminat hesabı yapılırken sadece; altın, dolar, tefe, info endeksi, asgari ücret olmak üzere beş değer esas alınmış olup raporda dikkate alınan etkenler, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapılmasının yeterli olmadığı- Mahkemece, denkleştirici adalet ilkesi gereğince harici taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeni ile azalan alım gücünün; enflasyon, tüketici ve üretici fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve faiz oranındaki artışların ortalamaları alınarak, ödendiği tarihten, ifanın imkansızlaştığı tarihe kadar ulaşacağı alım gücünün değerinin ne olabileceği konusunda (önceki bilirkişiler dışında) uzman bilirkişilerden rapor alınması gerektiği-
Mahkemece bozma sonrası ek rapor alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de; dosyadaki mevcut bilirkişi raporunun mahkemenin .. E. Sayılı dosyasının davacısına ilişkin yapılan hesaplamaya ait olduğunun ve bu rapora itibarla karar verildiğinin anlaşıldığı, mahkemece başka bir dosyaya ilişkin rapora itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece bozma sonrası ek rapor alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de;dosyadaki mevcut bilirkişi raporunun mahkemenin ... E. Sayılı dosyasının davacısına ilişkin yapılan hesaplamaya ait olduğunun ve bu rapora itibarla karar verildiğinin anlaşıldığı, mahkemece başka bir dosyaya ilişkin rapora itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava tarihi itibariyle 99 yıllığına devre tatil sözleşmesinin bitim tarihine kadar olan süreye tekabül eden bedelin iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak, bu bedelin ne şekilde hesaplandığı hususunun ayrıntılı ve gerekçeli bir bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm altına alınması gerektiği-