Ecrimisil hesabının uzmanlık gerektiren bir husus olduğu- Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada; gerekli inceleme ve araştırmalar yapılıp deliller toplanmadan denetime elverişli olmayan ve soyut şekilde düzenlenen bilirkişi kurulu raporu esas alınarak eksik inceleme ve araştırma ile ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
HMK.nun 207. maddesi uyarınca, senetteki düzeltmelerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekeceği, aksi taktirde bu düzeltmelerin yok hükmünde sayılacağı – Tahrifat iddiasının incelenmesin HMK.nun 266. maddesi gereğince bilirkişi vasıtasıyla yapılması gerekeceği-
Kira geliri üzerinden ecrimisilin, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirleneceği ve sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Davalı aracın sigortacısı olan ... Sigorta A.Ş.'nin aynı zamanda davacıya ait çekicinin de kasko şirketi olduğu ve pert olan çekici için davacıya ödeme yaptığından, mahkemece bu husus yanlış değerlendirilerek dava dilekçesinde davacının Sigorta A.Ş.'den davalı aracın İMSS'si olarak talepte bulunduğu ve davacı talepleri değerlendirilerek ZMSS poliçe limitini aşan kısımdan poliçe limiti oranında sorumlu olduğu göz ardı edilerek davanın Sigorta A.Ş. yönünden reddinin hatalı olduğu- Mahkemece, tarafların kusuru araştırılmadan hiçbir inceleme yapılmadan, alanında uzman bir bilirkişiden hiç rapor aldırılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, kusur durumu hususunda alanında uzman bir bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 16/2 maddesi (c) bendi gereğince Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun "meslekte kazanma gücü kaybı" konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli kılındığı, bu durumda, olaydan dolayı davacının meslekte kazanma gücü kaybı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği, anılan Sağlık Kurulu Raporu hüküm vermeye yeterli olmadığından, bu raporda belirlenen meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre hüküm oluşturulmasının isabetli bulunmadığı-
Davalının kullandığı kısım nedeniyle ecrimisilden sorumlu olacağı- Taşınmazların boş arsa olarak dava konusu edilen ilk dönemde getirebileceği kira parasının davacının üst hakkı nedeniyle taşınmaz malikine de ödediği bedel de dikkate alınarak belirlenmesi, sonraki dönemler için de ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktarın (temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak) hüküm altına alınması gerektiği-
Kaçak elektrik bedelinin belirlenmesinin hakimin hukuki bilgisi ve genel hayat tecrübelerine göre değerlendirebileceği bir konu olmayıp, uzman bilirkişi incelemesini gerektiren teknik bir konu olduğu, mahkemece bu konularda HMK 266 ve devam eden maddeleri uyarınca uzman bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınması gerektiği-
Mahkemece; dava dosyasının telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda bilişim ve telekomünikasyon alanında uzman bir bilirkişiye verilerek davalı tarafın talep edebileceği bedelin denetime elverişli bir şekilde değerlendirilip, hesaplanması için rapor düzenletilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, yangının çıkış noktasını, malzemelerin yangının çıkış noktasına uzaklığını ve malzemelerin depolama koşullarını saptayarak kusur değerlendirmesi yapılarak, somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime uygun bilirkişi raporu alınarak, toplanan tüm deliller birlikte, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Rapor düzenleyen bilirkişinin davanın konusunu oluşturan su bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı, bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği-