Bilirkişi raporları arasındaki kusur oranlarına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre trafik kazası sonucu ölümden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Davalı doktorun, özen borcuna aykırı davranıp davranmadığı konusunda iki farklı rapor olmasına rağmen, mahkemece yeterli inceleme yapılmadan ve gerekçeleri gösterilmeden, Adli Tıp Raporuna göre hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu-
Satış sözleşmesine aykırılık nedeniyle maddi- manevi tazminat istemi-
Bilirkişi raporu hazırlanırken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenlerin bilimsel verilere uygun olarak gösterilmek zorunda olduğu, bilirkişi raporunun aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmesi gerekeceği, ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabileceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ve ilk kararı temyiz eden davalı vekili lehine davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli olarak 2.764,26 TL sorumlu olmadığının tespitine, 85,74 TL'den sorumlu olduğunun tespitine, 2.764,26 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İki taşınmazın da kadastro çalışmaları sırasında gerçek kişiler adına tespit görmesi, Hazine tarafından tespite yapılan itiraz sonucunda Hazine'nin itirazlarının reddi ile taşınmazların tespit gibi gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş olması ve bu parsellerin hükmen tescil krokisinin kapsamında kaldığının keşfen saptanması karşısında, bu taşınmazlar yönünden kesin hüküm bulunduğunun kabulü ve davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- Tapu iptali ve terkin davalarında iptal kararı verilmeden doğrudan ''taşınmazın terkinine'' karar verilmesi çifte tapuya neden olabileceğinden bundan kaçınılması gerektiği; mahkemece, kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı değerlendirilen taşınmazın, kısmı için iptal kararı verilmeksizin doğrudan terkinine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tazminat davası- Uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-