Vekalet sözleşmesinden doğan ücret alacağı iddiasına dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece, avukatlık ücret sözleşmenin imzalandığı tarihte murisinin fiil ehliyeti ve akıl sağlığının yerinde olup olmadığı ve sözleşme altında yer alan imzanın murisi ait olup olmadığı yönünden tarafların belirttiği delillerin toplanması ve yöntemince adli tıptan alınacak rapor sonucu bir karar verilmesi, yapılacak inceleme sonucunda murisin sözleşmenin yapıldığı sırada akıl sağlığının yerinde olduğu ve imzanın murise ait olduğu tespit edilir ise davalıların, davacı avukatın görevini yapmadığı iddiaları da dikkate alınarak davacının istifasının haklı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Malın ayıplı olması durumda, tüketicinin seçimlik haklarının 6502 s. Yasanın 11. maddesinde düzenlendiği- Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahip olduğu ve satıcının, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu- Tüketicinin de bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmesi gerektiği- Mahkemece, araca ait kasko ve zorunlu trafik sigorta dosyaları, servis kayıtları getirtilerek, araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetine inceleme yaptırarak araçtaki ayıbın gizli veya açık ayıp olup olmadığı ve bu mevcut bulguların üretim hatasından mı yoksa kullanım hatasından mı kaynaklandığının kesin olarak belirlenerek, ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği değerlendirilerek, davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kuralları, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının gerekip gerekmediği değerlendirilerek hüküm tesisi gerekirken, "aracın aynı vasıf ve nitelikle yenisi ile değiştirilmesine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulu heyetince davaya konu dairenin bulunduğu yerde inceleme yapılarak, dairenin bulunduğu binaya ait kapalı otoparkta yer alan otopark sayısı ile mevcut daire sayısı ve 4+1 daireler için 2 adet otopark tahsis edileceği iddiası da dikkate alınarak her bir daire için fiili olarak yeterli miktarda otopark olup olmadığının tespit edilerek ve dosya içerisindeki bilirkişi raporları arasındaki çelişkide giderilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafından satın alınan cep telefonlarında konuşurken kapanma, hat kesilmesi ve şebeke kesintisi arızası olduğu ve arızaların sıklığı nedeniyle ürünlerden yararlanılamadığı için ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin açtığı davada, kendi içinde çelişki içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, mahkemece dava konusu cep telefonları üzerinde yeniden konusunda uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılması gerektiği-
Davalının görev sınırlarını aşmak suretiyle kişisel kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılmadan, bozmadan önce alınan kusura ilişkin bilirkişi heyeti raporuna dayanılarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Mahkemece davacının iddiası doğrultusunda inceleme yapılıp dahili davalılar murisinin görev sınırını aşmak suretiyle kişisel kusuruyla zarara neden olup olmadığı araştırılarak, davacı kanıtları toplanmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği-
Kasten yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, taraflar hakkında ayrı ayrı düzenlenen Adli Tıp Kurumunun kesin nitelikli raporlarında; asıl dava davacısının yaşamını tehlikeye sokan nitelikte bir yaralanmasının olduğu ve karşı dava davacısının ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde bir yaralanmasının olduğu belirtildiğinden, mahkemece tarafların eylemleri nedeni ile yaralanma dereceleri dikkate alınarak, maddi zararlarının kapsamını belirlemek üzere geçici iş göremezlik süresi ve varsa maluliyet durumları tespit edilmesi gerektiği-
Kasten yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacının davalı tarafından darp edilmek suretiyle yaralandığı ancak davacının bu yaralanma sebebiyle kaç gün iş güçten kaldığına dair doktor raporu bulunmadığı görüldüğünden, mahkemece bu hususu tespit edilerek buna göre maddi zararın kapsamının belirlenmesi gerektiği-
Kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkin 32 dosyada ayrı ayrı açılan davalar birleştirilerek  dava sonuçlandırılmış ise de; davalılar arasında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığı gibi yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesinin, her bir dosyadaki iddia ve savunmaların değerlendirilmesinin bu şekilde mümkün olmaması, bu durumun usul ekonomisine aykırı olması ve hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanmasına da sebebiyet vereceği, ayrıca bir kısım davalıların da birleştirme talebine muvafakatlerinin bulunmadığı gözetilerek dosyaların birleştirilmesi yoluna gidilerek hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davada delil olarak sunulan CD kaydının hangi tarihte ve ne şekilde kaydının yapıldığı dosyadan anlaşılamadığından, mahkemece, bu konuda uzman bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 24/son uyarınca, icra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirebileceğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, dava konusu ayıplı aracın (2006 model) teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) temin edilerek bu araçtaki özellikler ile haczin yapıldığı tarihteki aynı marka ve model (sıfır kilometre) aracın yine teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) getirtilerek (bilirkişi incelemesiyle) fiyata etkili teknik donanımlarının karşılaştırılması, bu suretle ayıplı araçta bulunmayan özelliklerin değerleri tespit edilip, bu karşılığın haciz tarihindeki sıfır kilometre aracın değerinden mahsubu suretiyle ayıpsız araç yerine talep edilebilecek miktarın bulunması gerektiği-