Mahkemece, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan ............... tarihi itibariyle, davalı üçüncü kişinin, takip borçlusuna, gerek şirket hisse devirlerinden kaynaklanan ve gerekse hisse devirleri dışında herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı varsa, tebliğ tarihi itibariyle ne miktarda olduğu hususlarının tespit edilerek, üçüncü kişi nezdinde haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile kesinleşmiş, nizasız çekişmesiz, halihazırda istenebilir, bir başka deyişle muaccel bir alacağın ve o tarihteki alacak miktarının tereddüde mahal bırakmayacak net bir şekilde tespiti açısından, dosyanın uzman bilirkişiye tevdii ile, dosya kapsamında yer alan bozma kararları ve ilkelerimize uygun, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece alınan bilirkişi raporunun alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenmemiş olup dosya içeriği itibariyle yeterli olmadığı, raporda bankanın internet bankacılığı yönünden kusurunun olmadığı belirtilmiş ise de bankanın mevduat sahiplerine ait kişisel verilerin yer aldığı bilgilerin korunması ve 3 üncü kişilerin eline geçmesinin önlenmesi bakımından gerekli önlemlerin alınması gerekeceği- Mahkemece internet bankacılığı yönünden uzman bilirkişi, bilişim uzmanı ve elektronik mühendisi bilirkişilerden oluşan 3 kişilik heyetten rapor alınarak bankanın şifre bilgilerinin 3 üncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek güvenlik mekanizması oluşturup oluşturmadığı, bu anlamda üst derece güvenlik sağlayan elektronik imza, akıllı anahtar gibi söz konusu işlemlerin şüpheli olarak tespitini sağlayacak bir mekanizma kurup kurmadığı, davacının hesabındaki paranın 3 üncü kişilerce ele geçirilmesini önlemede özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususlarının bankanın sorumluluk ve kusur durumu tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası takip talebiyle sıkı sıkıya bağlı bir dava olup, somut olayda takip talebi incelendiğinde, takibin dayanağının "................ Özel Eğitim Hizmetleri Tic. ve San. A.Ş. lehine açılan krediye müteselsil kefaleti, kredi taahhütnamesi, sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti" olarak belirtildiğinin, takibin sadece 27.08.2014 tarihli kredi sözleşmesine hasredilmediği, nitekim davalı banka vekilinin de dava dilekçesinde 27.08.2014 tarihli sözleşmenin yanında tüm banka kayıtlarına delil olarak dayandığı ve davalı ................'ın 31.01.2014 tarihli kredi sözleşmesinde de kefaletinin bulunduğunu belirttiğinin anlaşıldığı, ne var ki mahkemece 31.01.2014 tarihli sözleşme üzerinde herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece 27.08.2014 tarihli sözleşme üzerinde yapılan incelemeyle karar verildiği, şu halde mahkemece, davalı ............'ın kefaletinin bulunduğu anlaşılan 31.01.2014 tarihli kredi sözleşmesi banka kayıtları da nazara alınarak davalının savunması doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü fatura ve ödeme belgeleri esas alınmak sureti ile makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine gerektiğinde yerinde keşif yapılmak sureti ile inceleme yaptırılarak, faturanın ticari defterlere işlenip işlenmediği, fatura bedelinin ödenip ödenmediğinin ticari defter ve kayıtlara göre netleştirilmesi, haczedilen menkullerin davacının dayandığı faturalarda belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığının denetlenmesi, öte yandan davadışı şirketin ticari defterlerinin de getirtilerek veya yerinde inceleme yetkisi verilerek delil olarak dayanılan finansal kiralama sözleşmeleri, devir bedeli, satış sözleşmesi ve ödemeleri yapılıp yapılmadığının anılan defterlerden tespitinin yapılması, belirtilen hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde netleştirilmesi ve ondan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle konusunda uzman bankacı bilirkişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınarak her üç sözleşmenin birbiri ile bağlantılı olup olmadığı da tespit edilip, sözleşmelerden kaynaklı olarak kefil sıfatıyla davalıların takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadıklarının varsa miktarının denetime elverişli raporla tespit edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin doğru olmadığı-
Faydalı model belgesinin yenilik unsurunu taşıyıp taşımadığı re'sen de araştırılması gereken bir husus olup davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde faydalı modelin yenilik unsurunu kaldırır mahiyette olduğunu ileri sürdüğü Amerika'da tescilli patent belgesini ibraz ettiği, bu durumda mahkemece, içinde makine mühendisi de bulunan yeni bir bilirkişi heyetinden, davacının ibraz etmiş olduğu patent belgesinin dava konusu faydalı modelin yenilik unsurunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı konusunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir kardiyoloğun da yer alacağı bilirkişi heyetinden kanunda belirtilen ilkeler çerçevesinde ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken ilgili mevzuat hükümleri de incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle, ölen işçinin işyerinde çalışma şartlarının kalp krizini tetikleyip tetiklemeyeceğinin belirlendiği ve iş kazası ile işverenin eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, illiyet bulunuyorsa kalp krizinin oluşumunda işverenin kusurunun bulunup bulunmadığının saptandığı, kusuru mevcut ise kusurunun ağırlığının değerlendirildiği kusur raporu alınarak, dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinden sonra açılmış kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası- Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu-
Tıbbi Kötü Uygulamaya ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinden doğan tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin davada, olay tarihinde yürürlükte buluna 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1453 üncü maddesi mal sigortalarına ilişkin olup sorumluluk sigortalarını kapsamadığından, ilk derece mahkemesinin ikinci sigorta sözleşmesinin geçersiz olduğuna ilişkin kararının yerinde olmadığı- Sigortacının sorumluluk sigortasından sorumluluğu limit kapsamında ve gerçek zararla sınırlı olduğundan, mahkemece, davacı tarafından yapılan ödemenin, iki ameliyat nedeniyle gerçekleşen zarar miktarı olup olmadığı hususunun, alanında uzman tıbbi medikal, eczacı ve doktordan oluşan üç kişilik heyetten rapor alınarak belirlenmesi gerekirken, davalının 300.000,00 TL’yi aşan miktarından sorumlu olduğu kabul edilerek ne miktar gerçek zarardan sorumlu olduğu saptanmadan karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahcuzların mütemmim cüz ve teferruat niteliğinde olup olmadıkları, konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor ile belirlenerek, TMK'nın 686/1 ve 862/1 maddeleri gereğince rehin kapsamında kaldıkları (İİK'nın 83/c koşullarında ipotek akit tablosunda yazılmasa dahi) tespit edildiği takdirde TMK'nın 862. maddesi uyarınca ipoteğin, taşınmazın bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı düzenlendiğinden, taşınmazların cebri icra yolu ile satışında ihalenin kesinleşmesi koşulu ile taşınmazın mülkiyeti ihale tarihinde alıcıya geçeceğinden taşınmazlar içinde yer alan aynı mahcuzların daha sonraki bir tarihte ihalesinin yapılmasının sonuç doğurmayacağı-