Kredi kartı işsizlik ve gelir güvencesi sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkin davada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu-
Ortak olan taraflar arasında üstlenilen inşaat yapım işinin gerçekleştiği tarihte, taraflardan yalnızca müteahhit olan davalının tacir olduğu, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, yani, bu işin her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bir iş olmadığı anlaşıldığından, alacak davasına dair uyuşmazlıkta görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Kaskolu aracın uğradığı zararın tahsiline ilişkin uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanan tazminat davası niteliğinde olduğu; uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu-
Sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlığın nedeniyle tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Satım sözleşmesinden kaynaklanan davada, davalı tacir ise de, davacı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK'da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığından, davanın, asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüş olduğu (-6335 s. Kanunla değişik- 6102 s. TTK  mad. 5)- Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan; mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmesi gerektiği- Mahkemece, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, ticaret mahkemesi sıfatıyla işin esasına girilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yanlışlıkla veya bile bile çocuğun anası olarak, doğuran kadın yerine başka bir kadının gösterilmesi ve onu doğurmayan kadının üzerine tescil edilmesi durumunda dahi , bu kişiyle çocuk arasında bir soybağı ilişkisinin kurulmuş olmayacağı, bu tür bir durumda nüfus kütüğündeki ana ismine ilişkin kaydın düzeltilmesinin istenebileceği, ancak bu davanın soybağının reddi değil, kişisel durum sicilinin tashihine ilişkin bir dava olacağı ve bu davaların Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Mirasçılık belgesinin iptali istenmesine ilişkin açılan davanın HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihinden sonra açıldığı- Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesin görevli olduğu, genel hüküm niteliğinde bulunan TMK. mad. 598/1 de mirasçılık belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesi gerektiği- Mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığından, HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihinden sonra açılan bu dava bakımından HMK. mad. 382/2-c uyarınca asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu- Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiğinden mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği-
Karar düzeltme ilamında, karar düzeltme talep eden davacı yararına bozma yapıldığı açıkça belirtilmeksizin, maddi hataya dayalı olarak tüm davacıları kapsayacak şekilde bozma yapılmasının müktesep hak oluşumuna engel olacak bir  maddi hata olduğu-
HMK. mad. 382/2-c'de sulh hukuk mahkemelerinin sadece mirasçılık belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevli olduğu belirtildiğinden, mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen mirasçılık belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği- Mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığından, HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihinden sonra açılan bu dava bakımından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu- Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiğinden mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği- 
Trafik kazasınından kaynaklanan tazminat istemi hakkındaki davada, dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığı- Toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın yargı yolu nedeni ile reddinin isabetli olduğu-