Muvazaa nedeniyle trafik kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın aracın belirtilen değerine -ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK. 1 vd. uyarınca- göre asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği; boşanma davasından sonra yapılan satışın iptali için açılan davanın aile mahkemesinde görülemeyeceği-
İdare'nin işlemi ya da eylemi veya idarenin işlemine esas olacak talepler nedeni ile açılan davalar, İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi gereğince İdare'ye karşı, idari yargı yerinde açılması gerekeceği-
Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargının görevli olması gerekeceği-
Mahkemece, dairenin bozma ilamına uyulduğundan taraflar yararına doğan usuli müktesep hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususun eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekeceği-
Davacının davalı avukatın vekaleten takip ettiği kamulaştırma davası sonucunda tahsil ettiği vekalet ücreti adı altında fazla miktarda parayı alıkoyduğu iddiasıyla açtığı davada, dava konusu alacak zamanaşımına uğramadından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülerek esasına girilmesi gerektiği-
Soy bağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olduğundan, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesine göre, görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
Tasarrufun iptali davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp,şahsi nitelikte bir dava olduğu, görevli mahkemenin; "ticaret mahkemeleri" olmayıp, "asliye hukuk mahkemeleri" olduğu-
Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği- Dava dilekçesinde taşınmazla ilgili tasarrufun iptali isteminde de bulunan davalı-davacıya harcın tamamlanması için süre verilmesi gerektiği-
Muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemiyle açılan davada, davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlemin davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olduğu, davacının katkı payı alacağının tahsilini sağlamak bakımından eldeki davayı açmakta hukuksal yararı bulunduğu- Taraflar arasında ilyet bağını sağlayan akti bir ilişki bulunmadığı, istekte bulunan şahsın mülkiyet isteme hakkı olmadığından, açılan mal rejimi davalarının genel muvazaa hukuksal sebebine dayanılarak açılan derdest davalarının sonucunun beklenmesine ve mal rejimi davalarının bekletici mesele yapılmasına gerek görülmediği- Muvazaa nedeniyle açılan davalar ister olumlu veya isterse olumsuz sonuçlanmış bulunsun mal rejimi davasının sonucunu kesinlikle etkilemeyeceği- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde dava değerine göre genel mahkemelerin görevli olduğu-
Davacı avukatın, "işyeri için" ve "mesleki amaçla" klima satın aldığı ve klimanın kurulum aşamasında fanının kırık olduğunu saptayarak açtığı alacak davasında, davacı avukat "tüketici" tanımına uymadığından davaya bakmaya görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri değil Genel Mahkemeler olduğu-