Davacı alacaklı tarafından "kendisine borçlu olan davalı ile diğer davalı üçüncü kişi arasındaki işlemin, danışıklı (muvazaalı) olduğu, kendisini alacağından yoksun bırakmak amacıyla yapılmış olduğu" ileri sürülerek BK. 18 (şimdi; TBK. mad. 19) dayanılarak iptâl davası açılabileceği, muvazaanın onlara karşı işlenmiş bir "haksız fiil" niteliğinde olduğu, bu davanın dinlenebilmesi için, davacı-alacaklının ayrıca "aciz belgesi"ne dayanmak zorunda olmadığı, davadan muvazaanın varlığının anlaşılması halinde, İİK. 283/I'e göre "iptâl ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışının istenebileceğine" karar verilmesi gerekeceği–

Davacı, 10.7.1998 tanzim, 15.1.2003 vade tarihli bonoya dayalı alacağının tahsili için borçlu olan davalılardan H.Ç aleyhine 2005 tarihinde icra takibi başlatmıştır. Ancak, mevcut mal varlığı borcu karşılamadığından davacı 29.3.2006 günlü aciz vesika ...
Aynı doğrultuda