Satış kararında; "satışa çıkarılacak mal ilanının .............. İcra müdürlüğü ilan panosunda yayınlattırmak suretiyle yapılmasına, satışa konu mahcuzların nitelikleri itibariyle gazete ilanına yer olmadığına" karar verildiği, satışa çıkarılan menkul malların ihale bedelinin muhammen bedelin altında kaldığı, satışa alacaklı dışında bir kişinin katıldığı görülmüş olup, bu haliyle, ihaleye yeterli katılımın olmadığı, yapılmış olan ilanların gerekli talep ve talibi artırmadığı anlaşıldığından, taşınır satış ilanının gazete ile ilan edilmesinin, alakadarların menfaatine uygun olacağının kabulü gerekeceği, o halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi şikayetinde süresinde satış istenmediğinin re'sen gözetilemeyeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince zarar unsuru gerçekleşmeyen ... no’ lu bağımsız bölüm açısından gerekçeye uygun karar verilmiş ise de, diğer 5 taşınmaz açısından gerekçeye uygun şekilde ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, bu 5 taşınmaz yönünden “ Şikayete konu diğer taşınmazlar yönünden ise ihalenin feshi isteminin "esastan reddine" şeklinde karar verilerek gerekçe/hüküm çelişkisi yaratıldığı, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçe/hüküm çelişkisi yaratılmasının 6100 sayılı HMK. nın emredici nitelikteki “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklindeki 298/2. maddesine aykırı olduğu-
Tebligat üzerine yazılan ve hâkimin sicil numarası ve imzasını taşımayan açıklamalar, yasanın aradığı yönteme uygun kabul edilemeyeceği gibi, hâkim tarafından verildiğinin kabulüne de olanağın bulunmadığı, bu bakımdan hukuki sonuç doğuracak nitelikte de olmadığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesinin, hâkim tarafından verilmiş, usulüne uygun bir kararı ve tebligatı bulunmadığından, hâkim imzasından yoksun bildirimin hukuken geçerli kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi, usule aykırı ve geçersiz bu belgenin hak kaybına yol açacak şekilde sonuç doğurmasının da kabul edilemeyeceği, dolayısıyla, bu tebligat Kanun hükmüne uygun olmadığından, gerekleri süresi içerisinde yerine getirilmemiş olsa dahi, buna dayanılarak temyiz talebinde bulunan tarafın hükmü temyiz etmekten vazgeçmiş sayılmasına olanağın olmadığı-
Söz konusu satış kararının incelenmesinde; icra müdürlüğünce “ satışa konu her bir taşınmazın değeri ve cinsi, usul ekonomisi, taraf menfaatleri, internete erişilebilirlik, gazete okuma oranları gibi hususlar dikkate alındığında gazete ilanı yapılmasına yer olmadığına, elektronik ortamda ilan ile yetinilmesine" karar verildiği görülmüş olmakla birlikte somut olayda; satışa çıkarılan taşınmaz malların muhammen değerlerinin altındaki bedellere ihale edildiği, satışa alacaklı dışında iki kişinin katıldığı anlaşılmış olup, bu haliyle, ihaleye yeterli katılımın olmadığı, yapılmış olan ilanların gerekli talep ve talibi artırmadığı görüldüğünden, satış ilanının gazete ile ilan edilmesinin, alakadarların menfaatine uygun olacağının kabulü gerekeceği, o halde, İlk Derece Mahkemesi’nce istemin kabulü ile şikayete konu ihalelerin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Kıymet takdir raporu ile satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği iddialarını ileri sürerek taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvuran şikayetçi borçlunun fesih gerekçeleri gözönünde bulundurulduğunda, şikayetin ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı anlaşıldığından, ölçülülük ilkesi nazara alınarak şikayetçi borçlu aleyhine ihale bedelinin % 10'u yerine % 5’i oranında para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
İhalenin feshi istemleri işin esasına girilerek talebi reddedilen borçlular aleyhine "tek" para cezasına hükmedilmesi gerekirken, her bir borçlu aleyhine ayrı ayrı para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK’nun 128/a-2. maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin, 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinde yer alan durma hükümlerine tabi olmadığı nazara alınarak, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirildiğinden ve bu hususun kamu düzeni nedeniyle re'sen gözetilmesi gerektiğinden, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda, şikayetçi …..’nın, borçlu …. ile evli olduğu, tapu kaydının incelenmesinde; ihale konusu taşınmazın tapu kaydına, feshi talep edilen 29/12/2020 tarihli ihaleden önce 31/12/2019 tarih ve 12287 yevmiye numarası ile aile konutu şerhi konulduğu görülmekle, şikayetçinin, İİK'nun 134/2. maddesi gereği, tapu sicilindeki ilgililerden olduğu ve dolayısıyla ihalenin feshini isteyebileceği-
Takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesindeki kefilin ihalenin feshini talep edemeyeceği- İpotekli taşınmazın ihale tarihinden ve hatta satış karar tarihinden önce satıldığı anlaşıldığından, şikayetçinin ihale tarihi itibariyle ihale konusu taşınmaz ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, ipotekli taşınmaz maliki olmadığı gibi tapu sicilindeki ilgili ya da ihaleye pey süren kişi de olmadığı, ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğundan reddi gerektiği-